Evrimin her basamağı türün kendi içindeki küçük evrimidir çünkü hem DNA'da büyük oranda değişimin birden gerçekleşmesinin düzgün olması hemen hemen imkansız, hem de o türden sayılmayacak kadar farklı doğmuş bir birey eşeyli ürüyorsa, nasıl diğer bireylerle üreyip soyunu devam ettirecek? Epigenetik de kastettiğiniz anlama gelmez https://evrimagaci.org/epigenetik-5886 burada anlamı açıklanmıştır. Kalıtım maddesi(DNA) üzerindeki farklılık epigenetikle ilgili değildir. Epigenetik bu genlerin belirli durumlarda aktif olup olmaması ile ilgilidir. Tür içi farklılıklar bununla mı ilgili? Hayır. İsveçte çocuk yapan bir zenci çift gene zenci doğurur. Çünkü ten rengini belirleyen genleri farklıdır. Ama İsveç'in koşullarında Kongo'nun koşullarında aktif olmayan genler aktif olabilir veya tam tersi bazı genleri aktif olmayabilir.
Türk kamuoyu diye bir ölçü olamaz. Kim bu kişiler? Türk biyologlar mı? Türk entelektüeller mi? Türk medyası mı? Bütün Türkler mi?
Evet esas konuya gelirsek bir tür halihazırdaki başka bir türe evrimleşmez. Ev kedilerinin soyu asla kaplan, kaplanların soyu asla ev kedisi olmayacak. Belki görünüşü veya bazı özellikleri benzer torunları bir gün olur ama genleri bugünkünden daha benzer olamaz.
Bunun için size taksonomiyi öğrenmenizi tavsiye ederim. Türlerin sınıflandırılması tamamen türlerin akrabalığına göre yapılır. https://en.wikipedia.org/wiki/Cat Örneğin sağ taraftaki sınıflandırmayı ele alalım.
Âlem: Animalia
Şube: Chordata
Sınıf: Mammalia
Takım: Carnivora
Alt takım: Feliformia
Familya: Felidae
Alt familya: Felinae
Cins: Felis
Tür: F. catus
Bu ev kedisinin künyesi. Felis Catus türün ismi. Ev kedileri başka yakın akraba oldukları kedi türleri ile felis cinsinde birleşiyor. Felis cinsi içerisinde kaplan, vaşak veya çita yok. Felis cinsi ise başka akraba oldukları cinslerle Felinae alt familyasında birleşiyor. Burada vaşakların çitaların ve pumarın olduğu cinslerle birleşiyor. Ama kaplanlar, aslanlar yok. Felidae familyasında ise kaplanların aslanların bulunduğu alt familyalarla birleşiyor. Burada da sırtlanlar yok. Onlarla Feliformia alt takımında birleşiyor, köpeklerle Carnivora takımı, ineklerle Mammalia, balıklarla Chordata, karıncalarla Animalia. Yani bu saydıklarım kedilerin yakından uzağa akrabalarını belirler. Bunu şöyle düşün Türkler-Oğuzlar-Bozoklar-Günhanoğulları-Kayıoğulları-Karakeçeliler-Osmanoğulları. Bu Osmanlı'nın koyduğu şecere. Canlılardaki de benzeri bir sınıflandırma.
İşte bu birleşimlerin her biri ortak atalar anlamına gelir. Kaplan ile ev kedisinin ataları bir zamanlar aynı türdü. Bu tür ne kaplan ne ev kedisi değil. Tür içi nüfuslar birbirleri ile üremeyi kestikçe(uzaklaşmış olabilirler, çiftleşme davranışları değiş olabilir, doğal bariyerler oluşabilir vs.) kaçınılmaz olarak farklılaşır. Vaşaklar, çitalar ve ev kedileri bir yana kaplanlar aslanlar bir yana. Sonra çitaların ataları, vaşakların ataları ve ev kedilerinin ataları çiftleşmeyi bıraktıkça ayrılıyorlar. Bunlar da hep o küçük küçük değişimleri birbirleri ile paylaşmadıkları için oluyor. Hep bir arada olsalar farklı türlere bölünmez birlikte değişerlerdi.
Nasıl bizim dilimizle Yakutların dili bir zamanlar aynı dildi de iletişim kesildikçe değişti o hesap. Azerbaycan Türkçesi çok yakın, Özbek biraz yakın, Kırgız daha az yakın Yakut ise baya farklı. Çünkü ilk Yakutlarla, sonra Kırgızlarla, sonra Özbeklerle, sonra Azerbaycanlılarla ayrıldık. Peki en eski Türkler hangisinin dilini konuşuyordu? Tabiki hiçbirini. Peki Türkler hep aynı ülkede kalsalardı dilleri hep aynı mı kalırdı? Hayır gene değişirdi sadece bölünmeden değişirdi. Değişmez tek şey değişimin kendisidir.