Al-i İmran Suresi 59. ayette İsa'nın durumu Adem'in durumuna benzetiliyor. Daha da ileri gidilerek İsa'nın da Allah'ın "ol demesiyle olduğu" ve "topraktan yaratıldığı" belirtiliyor. Ancak İsa'nın anne karnından doğduğunu biliyoruz. O halde "ol der olur" ve "topraktan yaratılma" ifadeleri "Adem'e benzeyen" İsa örneğinde de görüldüğü gibi anne karnından doğmaya engel değil. Bu durumda Kuran'daki "ol der olur" ve "topraktan yaratıldı" şeklindeki ifadeler Adem'in zorunlu olarak annesiz-babasız yaratıldığını göstermez. Buna ek olarak İnsan Suresi ilk ayetleri evrimi çağrıştırıyor; insanın üzerinden o anılmaya değer bir varlık bile değilken çok zaman geçtiği belirtiliyor. Daha açık ifadeyle insan hala var ve insan hala insan ama henüz anılmaya değer bir varlık değil. Buradan hareketle Adem'den önce de bir insan nesli olduğunu söylemek zor olmasa gerek. Zira Adem ile birlikte insan anılmaya değer bir varlık oluyor. Ancak burada cevap verdiğim sorunun bağlamından kopuk bir yorumla Kuran'ın evrimi zorunlu olarak söylediğini iddia ettiğim zannedilmesin. İndiği dönemde evrim teorisi henüz ortaya konmamışken Kuran'ın evrime karşı çıktığı veya kabul ettiği kesin bir biçimde savunulamaz. Aksi halde anakronizm olur. Söylemeye çalıştığım şey Kuran'ın evrime DE açık olduğu ve bu nedenle Müslümanlar arasında evrimi kabul edenlerin DE olabildiği. Çünkü Kuran'dan hareket ederek Adem'in durumuna yönelik evrime karşıt bir yorum yapmak zorunlu değil. Hatta bazı ayetlerin evrimi çağrıştırdığı da ortada. Durum buyken Müslümanlar içinde evrimi kabul edenlerin DE olması doğal.