Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Ufuk Derin
Üye
11

Vegan beslenerek de hayatımızı devam ettirebiliyorsak et yemek acımasızlık mıdır?

Şu anki endüstriyel hayvancılıktaki sömürüden, işkenceden veya ihtiyaçtan fazla avlanmadan bahsetmiyorum.
2,951 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Ersals Krononot
Ersals Krononot
251K UP
Krononot

İnsan biyolojisi, bütünsel olarak bakıldığında, hepobur olmasına rağmen, otobur a daha yakın. Bağırsak uzunluğu, enerji metabolizması açısından ot sindirmeye daha yakın. Endokrin sistemin çalışması ve et i sindirmek zor ve zaman alan, yıpranmaya neden olan bir sindirim süreci.

Ot un, güneşten enerjiyi doğrudan alıp dokuya çevirmiş olması nedeniyle ondan enerji elde etmek metabolik olarak daha kaliteli. Hayvan, otu dokuya çevirdiği için, ondan enerji elde etmek için üzerine enerji harcıyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

İşleyiş bu şekilde ama, et hiç yenmemeli mi ye geliyor konu.

Veganlar üzerinde yapılan araştırmalarda, hayvan ürünlerinden tamamen uzak yaşayan insanların telomer uzunluklarının arttığı, ancak kongnitif fonksiyonlarının diğer beslenme gruplarındaki insanlara göre yüksek oranda zarar gördüğü, demans alzeimer gibi hastalıklara daha sık yakalandıkları görülmüştür.

Tüm Reklamları Kapat

Et grubu haftada 1 in üzerine çıkmamalı, sebze mümkünse çiğ olarak yenmeli, meyve sebzenin gerisinde kalmalı. Pişirme mümkün olduğu kadar az ve düşük ısıda yapılmalı. Bu, ideal olan.

Diğer yandan hayvanların ÇİFTLİK adı altında BESLENME ve ÜRETİLMESİ konuları oldukça sorunlu. Onların da canlı oldukları unutularak, tamamen menfaate göre dizayn edilmiş olumsuz şartlarda hasta edilerek şişmanlatılmakta. Güneş yüzü görmeyen, ilaçlarla kilo aldırılan, yapay döllenme ile sürekli olarak süt vermesi sağlanan, bu nedenlerle de hızla çöken hayvanların etinin yenmesi zaten insana çok fayda vermeyecektir. İlaçlar ve hayvanın duygudurumunun da insana geçmesinden bahsetmekte otörler.

Henüz doğru yaşamanın ne demek olduğunu anlayamadık insanlık olarak. Savaşlar, yokluk, yok olma tehlikeleriyle yüzyüze gelmiş insanlık için de bu çok görülmemeli. Daha çok yemek, daha çok elde etmek, biriktirmek şimdilik hala artı bir değermiş gibi görülüyor. Çünkü, yokluktan geliyoruz bunu kabul etmemiz gerek. Hayvanlara da gerekli değeri vermek şimdilik imkansıza yakın görünüyor.

Bu nedenle ben birey olarak neler yapabilirim

Soru bu, aslında cevabı da çok basit.

598 görüntülenme
8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Boss Virus
Boss Virus
15K UP
Lise Öğrencisi

dağa bir döngü içindedi birileri birilerini yer o birileride başka birilerini(besin döngüsü) atlarımızın da enerji ihtiyacı bizden daha fazla olduğu için avlanmaya başladık peki şimdi o kadar enerjiye ihtiyaç duymamıza rağmen et yiyoruz bu acımasızlık mı peki bence değil asıl acımasız olan hayvanları doğal yollarla avlayarak değilde de onları hapsedip hızla kilo aldırıp hızlı büyümesini sağlamak veya daha fazla süt ve yumurta vermesi için farklı yöntemler uygulamak doğada her şeyin bir döngüsü var bir aslan ceylanı avlarken ceylan daha hızlı kaçars akurtulur ya da taö tersi aslan daha çevik davranır aç kalmaz ama insanlar hayvanları yerken hayvana bir şans vermiyoruz hatta onu doğal ortamından alıp onu doğal olmayacak şekilde çoğaltıyoruzvs asıl yanlış olan bence bu ama hızlı nüfüs atışı sebebiyle avlanarak beslenemeyez şu an yapabileceğimiz çok fazla şey yok 2014 verilerine göre dünyada toplam sadece 20.7 milyon vegan ve vejetaryen var onun dışında kalan geriye kalanı (2014 dünya nüfüsü 7.271 milyar) et ve sebze yemektedir bu nüfüsü sıfırlayamıcağımıza göre en azından onlara bakarken kötü davranmamlı onların da bir hakları olduğunu unutmamalı ve kesim öncesi öldürürken acısız şekilde öldürülmeli

1,047 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Https://Bilimfili.com/Et-Yemek-Ya-Da-Yememek-Evrimsel-Gecmisimiz/. (12 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 12 Aralık 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Oguzhan Atas
Oguzhan Atas
8K UP
meraklı

merhaba dostum, maalesef yaşamak için canlılardan faydalanmalıyız, evet et yemeden yaşabiliriz vegan olarak hayatımıza devam edebiliriz ama bu canlılardan faydalanmadığımız anlamına gelmiyor, sonuçta bitkilerde canlı, hissediyorlar bilinçleri var bununla ilgili bir sürü makale var, sonuç olarak her türlü öldürüyoruz, bitkilerin tek farkı gelip ayaklarımıza dolanmamaları yada bizimle iletişime geçememeleri bu yüzden veganlar onları yemenin daha adil olduğunu düşünüyorlar ama bu yanlış, ayrıca hayvanlar ilaç sanayimizinde öncüleri onları kullanmasaydık şuan insanlık bu kadar ileride olamazdı ilaçlarımız gelişemezdi, endüstriye gelirsekte hayvanları kötü şartlarda yetiştiriyoruz doğru, ama bunada mecburuz endustriyel besin üretimi olmasa insanlık yeteri kadar besin bulamaz, bunu hayvanlara yapmazsak bitkilere yapıyoruz arada bir fark yok, bitkileride enustriyel yetistiriyoruz çünkü başka bir yolu yok ancak bunlar insanlığın yaşamını devam ettirmesini sağlayabilir. bunları daha iyi anlayabilmek için canlılığı ve cansızlığı bir öğrenmek gerek aşşağıya birkaç link bırakıcam bir oku onları.

556 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Canllılık Cansızlık Nedir. (13 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 13 Aralık 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Bitkilerde His Zeka Hafıza. (13 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 13 Aralık 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  3. Yazar Yok. Ilaç Sanayisinde Hayvanlar. (13 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 13 Aralık 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Alican Akay
Alican Akay
2,041 UP
Lise öğrencisi

Teknolojik gelişimin bir sonucu olan besleyici takviyeler ve tarım faaliyetlerinin yoğunluğu dolayısıyla etsiz bir yaşam biçimini uygulayarak da sağlıklı kalmak mümkündür. Fakat buna rağmen eti hayatımızdan çıkarmamaya meyilliyizdir. Çünkü birçok faktörün yanında kültürel oluşumlarımız, etin hayatımızdan çıkması fikrine karşın baskılayıcı bir ön adaptasyon oluşturmuştur. Bu baskılayıcı ön adaptasyonun tutunumumu sağlayan dinlerin oluşu ve birçok insanın da dindar oluşu nedeniyle, etin hayatımızdan çıkarılması bu yüzyılda neredeyse imkansızdır.

Bu durumu insanlığın acımasızlığıyla değil, umursamazlığıyla bağdaştırabiliriz. İnsanlığın bu konudaki umursamazlığının nedeni, kültürel ve dinsel anlam da kurdukları yoğun içsel ilişkidir. Bu ilişki genel olarak kendilerini ve kendi türlerini düşünmeyi odak kılmıştır. Dolayısıyla diğer türleri altplana alarak, bir değer varsa ilk önce onu kendileri için yapılandırmaya çalışmalarını sağlayacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Bu sürecin devam edişi kötümser olarak görülebilir. Aslına bakarsanız gün içerisinde hiç görmediğimiz tonca canlıyı öldürüyoruz, bunları hiç düşünmüyoruz bile, bunu da kötümser olarak görebiliriz ama görmeyiz. Çünkü onlar çok küçükler ve bu onlara karşı vereceğimiz değeri çok düşürür. Dolayısıyla hiç umursamayız bile. Sineği, kara fatmayı öldür geç. Ancak kompleks hayvanlar? Tatlı oluşları, zavallı oluşları, iletişimin daha mümkün olunabilirliği ve hele ki bize daha fazla benzemeleri dolayısıyla duygusal açıdan daha istikrarlı bir bağ kurabiliriz onlarla. Bu onlara vereceğimiz değeri büyük ölçüde arttırır. Dolayısıyla onların yaşayacağı şeylerden daha çok etkilenmeye meyilliyi oluruz. Bu yorumun bile bunun bir kanıtı. Onlardan etkileniyorsun ama bakterilerin ölümünden veya kendi birkaç milyon hücrelerinin ölümünden hiç etkilenmiyorsun bile. Bu gibi duygusal olarak seçici etkilenimlerinin yönü, varlıklara biçtiğin değerle doğru orantılı işlev verir. Bunun farkına var ve varlıklara karşı ona göre değer biç. Aksi takdirde düşüneceğin şeyler, yanlış yönlendirilmiş mantık dolayısıyla yanlış düşünceler olacaktır.

Teknolojik gelişimin bir sonucu olan besleyici takviyeler ve tarım faaliyetlerinin yoğunluğu dolayısıyla etsiz bir yaşam biçimini uygulayarak da sağlıklı kalmak mümkündür. Fakat buna rağmen eti hayatımızdan çıkarmamaya meyilliyizdir. Çünkü birçok faktörün yanında kültürel oluşumlarımız, etin hayatımızdan çıkması fikrine karşın baskılayıcı bir ön adaptasyon oluşturmuştur. Bu baskılayıcı ön adaptasyonun tutunumumu sağlayan dinlerin oluşu ve birçok insanın da dindar oluşu nedeniyle, etin hayatımızdan çıkarılması bu yüzyılda neredeyse imkansızdır.

Tüm Reklamları Kapat

Bu durumu insanlığın acımasızlığıyla değil, umursamazlığıyla bağdaştırabiliriz. İnsanlığın bu konudaki umursamazlığının nedeni, kültürel ve dinsel anlam da kurdukları yoğun içsel ilişkidir. Bu ilişki genel olarak kendilerini ve kendi türlerini düşünmeyi odak kılmıştır. Dolayısıyla diğer türleri altplana alarak, bir değer varsa ilk önce onu kendileri için yapılandırmaya çalışmalarını sağlayacaktır.

Bu sürecin devam edişi kötümser olarak görülebilir. Aslına bakarsanız gün içerisinde hiç görmediğimiz tonca canlıyı öldürüyoruz, bunları hiç düşünmüyoruz bile, bunu da kötümser olarak görebiliriz ama görmeyiz. Çünkü onlar çok küçükler ve bu onlara karşı vereceğimiz değeri çok düşürür. Dolayısıyla hiç umursamayız bile. Sineği, kara fatmayı öldür geç. Ancak kompleks hayvanlar? Tatlı oluşları, zavallı oluşları, iletişimin daha mümkün olunabilirliği ve hele ki bize daha fazla benzemeleri dolayısıyla duygusal açıdan daha istikrarlı bir bağ kurabiliriz onlarla. Bu onlara vereceğimiz değeri büyük ölçüde arttırır. Dolayısıyla onların yaşayacağı şeylerden daha çok etkilenmeye meyilliyi oluruz. Bu yorumun bile bunun bir kanıtı. Onlardan etkileniyorsun ama bakterilerin ölümünden veya kendi birkaç milyon hücrelerinin ölümünden hiç etkilenmiyorsun bile. Bu gibi duygusal olarak seçici etkilenimlerinin yönü, varlıklara biçtiğin değerle doğru orantılı işlev verir. Bunun farkına var ve varlıklara karşı ona göre değer biç. Aksi takdirde düşüneceğin şeyler, yanlış yönlendirilmiş mantık dolayısıyla yanlış düşünceler olacaktır.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close