Öncelikle selamlar.
Bir çok görüş vardır bu konuda. Kimi görüşler daha ılımlı, kimisi daha radikal, kimisi ise daha akılcı bakıyorlar duruma.
Ben ise daha akılcı ve objektif bakılması taraftarıyım.
Ancak öncelikle içiniz bence rahat olsun. Eğer tanrıya içinizdeki inançtan, tanrıya olan sevginizden kaynaklı inanıyorsanız şahsi fikrimce siz istemediğiniz sürece dinden çıkmazsınız. Çünkü inanç yaratan ile yaradılan arasındadır. Kimse bunun arasına giremez. Din ise toplumsaldır. Yani her din inananlarını "kendince"; doğru, iyi, düzenli, temiz, ahlaklı vb. bir inananlar kavmi haline getirmeyi niyetler. Ancak kişiler bunu değiştirir. Değiştirmesi de anormal değildir.
Çünkü bir çok insan inanç şekline ve duygularına, psikoloji bilimi açısından baktığımızda görüyorum ki inanmalarının en temel iki nedeni var. Bir gelenek. İki şahsi menfaatleri. İkinci durum hemen her inananda görebilirsiniz. Bu sadece günümüz ve beşeri dünyada maddi kazanç ve sosyal statü için olarak değildir.
Sırf cennete gitsin diye veya cehennemeen kaçınsın diye inanan, ibadet eden milyonlarca hatta milyarlarca çeşitli inanç sahipleri görebilirsiniz.
Tanrı eğer gerçek ise ve cennet, cehennem kavramlarını bizler doğru anladık ve yorumladık isek bu cennet ve cehennem olayları bizim yaptıklarımıza yönelik olmayacaktır.
İslamın bence 4 temel kaidesi var. İnananlar bunlara göre hareket etmeli.
•Niyet
•Akıl
•Bilim
•Kitap
Eğer bir kişi niyeti cennete gitmek için namaz kılan ile tanrı sevgisinden namaz kılan kişinin aynı şekilde mükafatlandırılacağına inanmak bence saçmalık olacaktır.
Ayrıca olaylara hatta dine bilimsel, akılcıl bakmak bizleri batıl inançlardan ve pagan kültürden de koparacaktır.
Şu an dünyanın en kalabalık dini Hristiyanlık. Ancak gördüğüm kadarıyla Hristiyanların büyük oranı, farkında olmasalar da Roma paganı. Bu durum malesef İslamiyette hatta Türkiye'de de aşırı derecede göze batar nitelikte.
Türkiye üzerinden gideceksek, en basit örneği türbe. Kaç kere gördüm, çocuğu olmayanların gittiği türbe farklı işte oruç açılan türbeler, dilek dilenen türbeler oldukça yaygın. Ancak bu islamiyete göre zinhar yasaktır. Allaha şirk koşmaktır.
Çünkü kimse Allahtan başka birinden ümit edemez, onun yüzü suyu hürmetine de bir şey dileyemezsiniz. Hatta o kadar ki Peygamberlerden bile dilemek şirk koşmaktır.
Ben sorgulamanızın taraftarıyım. Korkmayın. Dedim gibi siz istemediğiniz sürece kimse sizi dinden çıkaramaz.
Kaldı ki İslamda KEYF SURESİ 29. AYET gereği, kişler ister inanır ister inanmazlar.
Ancak Kur'an-ı Kerim'i okumanızı ve anlamanızı isterim.
Bunu istememin nedeni de başıma gelen bir olaydan mütevellittir.
Lisede din dersinde öğretmenim "Peygamberlerin hayatını neden bilmeliyiz ?" Sorusuna ben
"Hayatlarını bilip, yaptıkları hatayı yapmamak için" cevabını verdiğimde
"Peygamberler hata yapmaz cevabını" vermişti. Buna itiraz edip Kasas suresi 15. Ayeti delil gösterdiğimde beni dinlen çıkmakla itham etmişti. Halbuki Hz. Yusuf peygamberlikten kaçmış, Musa, adam öldürmüş, Hz Lút ise tanrının emrine ilk başta karşı gelerek halkının helak olmasını engellemeye çalıştı.
Veya Nuh olayı. Başka bir öğretmenle bu konuyu tartıştığımızda dünyanın tamamının su basamayacağını dünyada o kadar su olmadığını söylediğimde ise dersten atılmıştım :)
Sonuç olarak bir çok sözde alime göre din mutlak itaat ve iman işidir. Dogmatiktir. Sorgulanmaz. Ancak sorgulanmadığında geldiğimiz durum ortada. Siz sorgulamaktan korkmayın. Sorular sizi cevaba götürecektir.
Bilgiden alimler değil tüccarlar korkar.
Son olarak.
Bilim ile din ters düştüğünde, önce bilime sonra din alimlerinin söylediklerinin hangisinin doğru olduğunu kontrol edin. Bilim de bize yalan söyleyebilir. Ki bu malesef olmuştur da. Mutlaka biri yalan söylüyordur. Bilim ile din ikisi de tanrı tarafından oluşturulduğu için çatışması pek beklenen bir şey olmayacaktır.
Sevgilerle kalın. Bol soru sormaya devam edin:)