İnsan türünün BEN algısının kaynağı duyular değil. Bilinç ve bilinçdışı daha çok beyinle alakalıymış gibi görünmekte. 5 duyu dışında da duyularımız olduğunu düşünürsek, fiziksel dünya ile etkileşimi sağlayan duyuların benliği oluşturmasını beklemek sorgulanır hale gelecektir. Benlik, duyuları yönetir. Duyular, benliğin yaşamda kalması için fizik şartlarla etkileşir. Bu anlamda benlik algısı temel ve merkez konumunda görünmekte. Bu arada bütün duyuları normal olan bir bireyin mental bir patolojisi olduğunu düşünürsek, benlik algısı, kişilik örüntüsü bozulmuş, ancak duyuları sağlıklı kalabilmektedir. Oysa 5 duyu tamamen kaybedilse de, benlik algısı kaybolmaz. Sinir sistemi, beyin ve bilinçdışı halen varlığının farkındadır. Fizik şartlarda etkileşebildiğimiz sürece benlik algısı üretmeyiz. Hatta çoğu zaman klinik ölüm, gerçek anlamda ölüm demek değildir. Bitkisel hayatta dahi bilincin kaybolmadığına dair bulgulara sahibiz. Bu anlamda nasıl canlılık tanımlayabildiğimiz, şartlarını, meydana gelişini net olarak anlayabildiğimiz bir fenomen değilse, benlik algısı da bilinç de böyle kompleks ve tanımlaması şimdilik mümkün değil.
5 duyu organı olmayan bir insanın öncelikle hayatta kalması imkansız. Bu konuda geçtiğimiz yy'da bebekler üzerinde yapılan tabi ki etik olarak devam edilemeyen ve bugün kabul görmeyen bir deneyde yeni doğan bebekler tecrit edilerek hiçbir duyusal stimuli uygulanmadan sadece beslenip uyutulmuş ve altları değiştirilmiş (ki burda dahi bir miktar dokunma, tat ve koku alma ve bir miktar görme var) ve bu düzendeki bebeklerin kısa bir süre sonra ölmeye başladığı gözlenmiş.
Insanın zihinsel gelişimi duyu organları olmaksızın imkansız. Piaget teoremine göre bilişsel yetenekler:
0-3 yaş arası duyulara bağlı algı ve düşünme
3-9 yaş arası simgesel/sihirsel düşünme
10 yaş itibarıyla soyut düşünme gibi evrelerden geçerek varlık, Tanrı, din gibi kavramları algılamaya başlıyor.
Duyu organları olmaksızın bu evrelerin yaşanması ve düşüncenin gelişimi beklenemez.
Bir yetişkinin bir kaza sonucu tüm duyu organlarını kaybetmesi gibi bir varsayımla soruyorsanız bu durumda acı hissinin yüksek olma ihtimali var.
Herhangi bir sinirsel uyarı olmadan beynin gelişebilmesi veya gelişmiş bir beynin varlığını koruyabilmesi mümkün görünmüyor.