Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Yeni Bir İnsan Türünün Doğuşu: "Homo romanticus"

Yeni Bir İnsan Türünün Doğuşu: "Homo romanticus" Arts
8 dakika
35,220
Podcast
11:32
Akın Karahasan
Seslendiren
33
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Avcı toplayıcı hayvan bedeninde yaşamayı reddeden tarım devriminin modern insanları, hayvan oldukları gerçeğini kamufle edecek mükemmel bir algı oyunu yaratmayı başarmıştı. Romantizm.

Eğer smokinli avcı toplayıcı kendini kandırabilmeyi başarabilirse, temel trajediyi yaratan nevrotik durumu körüklemek pahasına, kendi ile hayvanlar arasına aşılmaz bir set çekebilecekti. Peki bu kürk kalıntısından ve ter kokusundan kurtulmak kadar kolay olabilecek miydi? Atalarımız, "eşref-i mahlukat" olabilme yolunda ilk bebek adımlarını avcı toplayıcı dönemin kabile olabilme ruhu sayesinde attıysa da, asıl büyük değişimi tarım devriminin şekillendirdiği şehir ortamında yarattılar.  

Tüm Reklamları Kapat

Avcı toplayıcı ve daha önceki atalarımızın hayatta kalmak için güçsüz rakiplerini ekarte etmeleri, besin bulma ve paylaşmadaki adaletsizlikleri belki kabul edilebilirdi, ya romantikler kendi çağında modern maske altındaki vahşi hayvani mücadelenin devam etmesini ve toplumun en alttakilerine uygulanan zulmü, adaletsizlikleri kabullenebilecek miydi? 

Kızıl Romantikler

Kızıl romantik, adaletsizliği, büyük balığın küçük balığı yutmasını, insanlar arası gelir dengesizliğini, köleliği, emeğin karşılığının alınamamasını, açlıktan ölmek üzere olan Afrikalı çocuğun başında duran fırsatçı akbabayı ve buna göz yuman vahşi insanlığı kabullenemezdi. Yel değirmenleri ile savaşan Don Kişottu kızıl romantik. "Yine dene yine yenil, daha iyi yenil" hayat şiarıydı kızıl romantiğin.

Tüm Reklamları Kapat

Her denemede yenilmemiş olmalılar ki, kızıl romantikler sayesinde bugün kölelik kalktı, günlük çalışma saatleri düşürüldü, kadın erkek eşitliği konusunda ciddi yol kat edildi. Kızıl romantik adaletin her tecellisinde kendini hayvandan biraz daha uzaklaşmış hissediyordu. 

Antropologlar, kuzenlerimiz Neandertaller'in ölülerini gömdüklerine ve dahası mezarlarda bulunan çiçek kalıntılarından, cenaze merasimi yaptıklarına dair ipuçları bulmuşlardı. Cenaze töreni ve ölüye saygı atalarımızın dinin ilk prototipini oluşturmaya başladıklarını gösterebilirdi. Acaba atalarımız yakınlarını bir bir kaybettiklerinde tümevarım yolu ile sıranın bir gün kendilerine de geleceğinin farkında mıydı?  

İlkel atalarımızın yakınlarını kaybettiklerinde, onların tıpkı hayvanlar gibi toprak olduğunu kabullenmeleri, tümevarım kurabilme kabiliyetlerinin yeterince gelişmemesi nedeni ile sıranın bir gün kendilerine de geleceğini öngörememeleri sonucu anı yaşayan hayvanlar olmaları belki kabul edilebilirdi. Ya modern insan sonlu olmayı, yakınlarıyla bir daha buluşamamayı, fil, zebra, aslan gibi toprak olmayı kabullenebilecek miydi? Ya ömür boyu çektiği acılar, bu acıları yaşatanların yanına kar mı kalacaktı?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Yeşil Romantikler

Yeşil Romantik, yaşamın sonlu olmasını, ölümü, sevdiklerinin birer birer yok olmasını, kendine yapılan haksızlıkları, bu dünyadaki yaşanmamışlıkları kabullenemezdi. Ondandı, her cenaze töreninde, mutlak sonun bir gün kendini de bulacağının bilinci ile, anlamadığı Arap’ın, Arami’nin, İbrani’nin, Latin’in diliyle yeşilin biraz daha koyulaşması. Ondandı, zalim muktedire gücü yetmediğinde "Allah’ından bulasın" ilenci. Ondandı, sonlu olma korkusu ile cennet yahut reenkarnasyon tahayyülü.

Fil, zebra, aslan öldüklerinde toprak olabilirdi, onların cennete gitmelerine gerek de yoktu, zaten öteki dünya inancının var olma gerekçelerinden biri de hayvanlarla aramıza sınır çekmek, eşref-i mahlukat lehine değer farkı yaratmaktı. Sonlu olanın hakikat olamayacağı fikri ile "Bu dünya yalan" hayat mottosu haline gelmişti yeşil romantikte. Kızıl romantikler adaleti bu dünyada sağlama peşindeyken, yeşil romantikler adaleti öteki dünya tahayyülüne havale etmişlerdi.

Yeşil romantizm, belli açılardan evrim teorisine ve organik varoluşumuza paralellik de gösteriyordu. Evrimsel organik varoluşta, yaşama ve üreme konusunda başarılı olanlar mevcut özelliklerini sonraki nesillere aktararak varlıklarını sonsuz kılıyorlardı. Yeşil romantizmde ise öteki dünya ve reenkarnasyon tahayyülü ile ruh sonsuzluğa ulaşıyordu. Evrimin üreme yolu ile varlığını sonsuz kılma özelliğinin soyut izdüşümü olan yeşil romantizm o yüzden çok güçlü bir güdü olarak insanlığın bilinçaltına kazındı. 

İlkel atalarımızın en temel güdülerini anadan üryan, aleni bir şekilde gerçekleştiren hayvanlar olmaları belki kabul edilebilirdi, ya romantik modern insan, bu güdüleri tıpkı hayvanlar gibi mekanik duygusuz bir halde kabul edebilecek miydi? Zihnimizdeki hakem "ego", "id"i tamamen bastırıp kantarın topuzunu "süperego" lehine kaçırdığında neler olacaktı?

Eflatun Romantikler

Eflatun (Platonik) romantik, ilkel formu ile hayvani dürtüleri kabullenemezdi, onu estetize ederek, yücelterek yaşadığı toplumun ve eşref-i mahlûkatın kabul edebileceği edebi mertebeye taşıdı. Ne kadar ulaşılmaz kılındıysa aşkın nesnesi, o kadar koyulaşırdı eflatunun rengi, öyle ki "kara sevda" ismini almıştı bazı yörelerde. Derin bir mazoşizm hakimdi ruhunda, onun için ulaşmak yaşadığı tatlı sızıdan daha değerli değildi. "Ben sevdim eller aldı" içli çekilen uzun hava halini almıştı eflatun romantikte. Anadolu’nun bozkır aşıkları, tezenesini bağlamanın göğsüne eflatun romantizm namına savuruyordu. Bu romantikler olmasaydı, kütüphanenizin ve müzik repertuarınızın büyük bir kısmı boş kalabilirdi.

Tüm Reklamları Kapat

"Carpe Diem" ilkesi ile ne geçmiş, ne de gelecek, sonsuz bir şimdiki zamanı yaşayan hedonist avcı toplayıcı atalarımız için yaşlanmak, güçten düşmek belki sıradan doğal bir olaydı, ya modern romantik insan termodinamiğin en temel yasası entropi ile başa çıkabilecek miydi?

Gri Romantikler

Gri Romantik - 1, zamanın akıp gitmesini, güçlü kudretli olduğu gençliğin bir daha geri gelmeyecek olmasını, yaşlanıyor olmayı kabullenemezdi. Siyah beyaz fotoğraflarda derin bir nostalji hissi hakimdi ruhunda. Grundig marka tüplü televizyon kıvamında flashback'ler yaşıyordu gri romantik. Gittiği her yerde, güzel günleri yadedecek örnekler toplardı, bazen sahilde bulduğu çakıl taşı, bazen de okuduğu kitabın arasına yerleştireceği söğüt yaprağı. İnsuyu mağarasından anı niyetine sarkıt koparacak kadar kımıl zararlısı bile olabilirdi. Onunki akıp giden zamanı çaresizce durdurma çabasıydı. "Nerede o eski bayramlar" dillerinde pelesenk olmuş hayat düsturuydu birinci tür gri romantiğin. Farkında değildi, ama aslında güzel olan eski bayramlar değil, gençliğiydi.

Bir hipoteze göre ilkel atalarımız, limbik sistemdeki hipokampus sayesinde deneyimlerimizi nesnel bir bilgi olarak kaydediyor, amigdala ise kaydedilecek bu bilgiye olumlu/olumsuz duygu katıyordu. Besinin bol bulunduğu şelale gibi ortamların bilgisini mutluluk hissi ile birlikte kaydetmek, bir kabile üyesinin aslan tarafından parçalandığı ortamın bilgisini ise korku hissi ile birlikte kaydetmek, avcı toplayıcı atalarımız için hayati öneme sahipti. İlkel atalarımız için yuva, besinin bol bulunduğu, karnın doyduğu her mekândı, modern insan sadece karnının doyduğu mekânı vatan telakki edebilecek miydi? 

Gri Romantik - 2, alışamadığı yaban ellerini, bir türlü dikiş tutturamadığı yeni ortamı, güven ve huzur bulamadığı gurbeti kabullenemezdi. Ailesinin ve yakınlarının desteklerini esirgemediği, iletişimin nispeten kolay olduğu, yaşamın onun için daha kolay idame edildiği mekana özlem duyardı bu romantikler. Burunda acı bir sızı ile başlıyordu, ikinci tür gri romantizm. Nostaljikler bulunduğu zamanı kabullenemezken, ikinci türden gri romantikler bulunduğu ortamı kabullenemiyor, sıla hasreti çekiyorlardı.

Tüm Reklamları Kapat

Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni

Ve de uyarına gelirse,

Tepemde bir de çınar olursa

Taş maş da istemez hani…

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Sihirli Dönen Dünya Küresi: Siyah, Siyasi, 15 cm, Işıksız
  • Çap: 15 santimetre
  • Işık Durumu: Işıksız
Devamını Göster
₺315.00
Sihirli Dönen Dünya Küresi: Siyah, Siyasi, 15 cm, Işıksız
  • Dış Sitelerde Paylaş

Ayrık kabileler halinde yaşayan avcı toplayıcı atalarımız, aynı tür yiyecekler ile beslenmelerinden dolayı besin için birbirleri ile sıklıkla güç mücadelesine giriyorlardı. Tıpkı aynı kaynaktan, yani insandan beslenen kedi ile köpeğin kavgası gibi. Hatta düşman kabile algısı provoke edilerek, kendi kabile üyelerinin birbirlerine bağlılıkları güçlendiriliyordu. Yakın atamız Cro-Magnon, geniş alınlı, kızıl saçlı, kemik yapısı kendisinden oldukça farklı tıknaz taş devri insanı görünümlü yakın kuzenlerimiz Neandertaller ile Avrupa’da güç mücadelesine girmiş ve Neandertaller’in soylarını kurutmuştu. 

Modern Romantikler

Modern romantikler, kendi çağlarında bir ırkın başka bir ırka soykırım uygulamasını ya da o ırkın köleleştirmesini, bir milletin başka bir milleti asimile ederek yok etmesini kabul edebilecek miydi?                

Yedi renkli romantik, tek tipleştirmeyi, insan zihninde gelişen ana-baba imgesinin tarumar edilmesini kabullenemezdi. Çeşitliliğin ve çok sesliliğin kutsallığına inanıyordu bu romantik. Hayatı motive eden kaynağın farklılıklar olduğunun farkındaydı. Yok olmaya yüz tutmuş dillere, inanışlara ve kültürlere sempati besliyordu. "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" yaşam felsefesiydi yedi renkli romantiğin. İnsanların kimliklerini ana babasından aldığının, dolayısıyla o insanların kimliklerinden vazgeçmesini beklemenin, ana babalarından vazgeçmelerini beklemek olduğunu biliyordu yedi renkli romantik. Bulunduğu toplumda azınlık olan insanlarda görülmekle birlikte empati kurabilen vicdanlı insanlarda da görülebiliyordu bu tür romantizm. Ezilenin ve hor görülenin yanında olması bağlamında kızıl romantik ile organik bağı vardı yedi renkli romantiğin.

Benim oğlan benim yaşıma bastığı zaman,

Ben bu dünyada olmayacağım,

Ama harikulâde bir beşik olacak dünya,

Siyah, Beyaz, Sarı

Bütün çocukları sallayan

Mavi atlas döşekli bir beşik…

Homo Romanticus hayvan olduğuna dair bütün somut ve soyut delilleri bir bir yok ettiğini düşünüyordu. Aslında üzerindeki kıyafetlerin göz alıcı olduğuna kendini inandırmış, çıplak bir kraldı Homo Romanticus. Ta ki güneşi batmayan ülkenin Atlas Okyanusuna açılan serüvencileri arasında kendi halinde doğa aşığı bir doktor "kral çıplak" diyene kadar. Charles Robert Darwin, canlılar aleminin ayrık kralı insanın tahtını derinden sarsmıştı. Homo Romanticus'un ilk tepkisi, sanal dünya Matrix'de plasentadan koparılarak derin uykusundan uyandırılmış Neo'nun, Nebuchadnezzar'a ilk çıktığındaki tepki ile aynıydı, mide bulantısı ve kusma. Tıpkı gözler ile kulağın çelişkili verileri beyne yolladığı deniz tutmasında olduğu gibi.   

Uzak Asya'dan Akdeniz'e kısrak başı gibi uzanan Küçük Asya’nın bozkırında bir grup genç, serüvenci doktordan 150 yıl sonra bile, insanın şempanze ile kuzen olduğunu, dahası bütün canlıların ulu bir çınarın dalları olduğunu Homo romanticus'a anlatmaya devam ediyordu. İkna sürecinin bu kadar zorlu olması, delillerin yetersiz olması ya da karmaşık olması değildi, mesele tamamen duygusaldı.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 22
  • Muhteşem! 9
  • Merak Uyandırıcı! 8
  • Üzücü! 3
  • Bilim Budur! 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Güldürdü 2
  • Umut Verici! 2
  • Grrr... *@$# 2
  • İğrenç! 1
  • İnanılmaz 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 16:29:40 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5045

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler
Tümünü Göster
Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
H. Aça, et al. Yeni Bir İnsan Türünün Doğuşu: "Homo romanticus". (3 Mart 2017). Alındığı Tarih: 28 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/5045
Aça, H., Bakırcı, Ç. M. (2017, March 03). Yeni Bir İnsan Türünün Doğuşu: "Homo romanticus". Evrim Ağacı. Retrieved March 28, 2024. from https://evrimagaci.org/s/5045
H. Aça, et al. “Yeni Bir İnsan Türünün Doğuşu: "Homo romanticus".” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 03 Mar. 2017, https://evrimagaci.org/s/5045.
Aça, Hüseyin. Bakırcı, Çağrı Mert. “Yeni Bir İnsan Türünün Doğuşu: "Homo romanticus".” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, March 03, 2017. https://evrimagaci.org/s/5045.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close