Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Neden Süt Dişlerimiz Var? Sadece İnsanlarda mı Süt Dişleri Var?

Bazı sürüngenler ve balıklar devamlı diş yenilerken, insanları da içeren Memeliler Sınıfı neden en fazla 1 defa diş yenilerler?

Neden Süt Dişlerimiz Var? Sadece İnsanlarda mı Süt Dişleri Var?
9 dakika
28,811
Evrim Ağacı Akademi: İnsan Evriminde Özel Konular Yazı Dizisi

Bu yazı, İnsan Evriminde Özel Konular yazı dizisinin 26. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Gen Benzerliği (Genetik Benzerlik) Nedir? İnsan Genomu, Diğer Canlılara Ne Kadar Benzer?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Sadece insana ait olduğunu sandığımız -ve açık bir şekilde yanıldığımız- pek çok özellik gibi, süt dişleri (diğer isimleriyle hatalı dişler, ön dişler, bebeklik dişleri veya geçici dişler) de memelilerin çok büyük bir kısmında vardır ve yavrular belirli bir olgunluğa eriştiğinde düşerler, yerini kalıcı dişlere bırakırlar.

Aslında bu, başlı başına diş değişimi/yenileme isimli daha kapsamlı bir sürecin bir parçasıdır. Memelilerin atası konumunda olan balıklar ve sürüngenler sınıflarında da görülür; ancak bu sınıflarda dişler ömür boyunca, belirli aralıklarla ve sürekli olarak yenilenmektedir. Memelilerde ise bu süreç kesintilidir. Bir diğer deyişle, diş değiştirme olgusu omurgalı hayvanların çoğunun doğal bir parçasıdır; önemli olan, bunun sürekli mi yoksa kesintili mi olacağıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Kesintili diş değişimi görülen Memeliler Sınıfı'nı, diş dökme davranışlarına göre ikiye ayırabiliriz: "Diphyodont" olanlar, yani ömürleri boyunca 2 set dişe sahip olanlar ve "Monophyodont" olanlar, yani doğumdan itibaren tek bir diş setine sahip olanlar.

Bu görselde, bir insan bireyinin süt dişlerini dökmeden önceki çene yapısı görülmektedir. Görüldüğü üzere kalıcı dişler, çenenin içerisine gömülü olarak bulunmaktadır ve yavaş yavaş, ağız boşluğuna doğru ilerlemektedirler. Bu sebeple, genç yaşta ölmüş bir bireyin kafatası açıldığında, böyle korkunç gelebilecek bir görüntüyle karşılaşılır. Merak edenler için, fotoğraf Photoshop ürünü değildir ve tıp okullarında görülebilecek bir ürüne aittir.
Bu görselde, bir insan bireyinin süt dişlerini dökmeden önceki çene yapısı görülmektedir. Görüldüğü üzere kalıcı dişler, çenenin içerisine gömülü olarak bulunmaktadır ve yavaş yavaş, ağız boşluğuna doğru ilerlemektedirler. Bu sebeple, genç yaşta ölmüş bir bireyin kafatası açıldığında, böyle korkunç gelebilecek bir görüntüyle karşılaşılır. Merak edenler için, fotoğraf Photoshop ürünü değildir ve tıp okullarında görülebilecek bir ürüne aittir.

Diş Değiştirme Davranışı

Hangi kategoriye ait olduğumuzu, beslenme tarzı ve ağız/çene yapısı belirler. Örneğin bir türün yavru boyutundayken çene yapısının nasıl değiştiği, diş yenileme davranışı bakımından belirleyicidir. İnsanlarda (ve diğer çift set dişlilerde), çene yapısı değiştiği ve büyüdüğü için, dişlerin de yapısı değişmek durumundadır. Ama bunun kökeninde yatan sebep nedir? Gelin buna biraz daha yakından bakalım.

Tüm Reklamları Kapat

Beslenme Tarzı

Öncelikli olarak şunu söyleyebiliriz: Beslenme tarzı (diyet), yani tam olarak nasıl bir beslenme örüntüsüne sahip olduğunuz, diş yenileme sıklığını doğrudan belirleyen bir unsur değildir. Ancak beslenme tipimiz, az sonra bahsedeceğimiz ağız ve çene yapısının nasıl şekilleneceğini belirler - ki az önce de söz ettiğimiz gibi, ağız ve çene yapısı da diş yenilenme örüntüsünün doğrudan belirleyicisidir.

Biz insanlar (Homo sapiens), hepçil bir hayvan türüyüz; yani hem et hem de ot yiyebilecek bir sindirim sistemine sahibiz ve doğal diyetimizde bu iki besin grubu da yer alıyor. Ancak her zaman bu kadar geniş bir beslenme çeşitliliğine sahip değildik; günümüzden 4.2 milyon yıl kadar önce, meyvecil bir diyetten hepçil bir diyete geçiş yaptık; hatta ormandan savana hayatına geçen atalarımızın en sık erişebildiği besin grubu et olduğu için, et-ağırlıklı bir hepçil diyete evrimleştik. Ancak tarımın icadı ve yerleşik hayata geçiş ile de et tüketimi azalmıştır. Bu et-ağırlıklı hepçil diyetin milyonlarca yıl boyunca sürdürülmüş olması, ağız ve çene yapımızı belirleyen ana faktör olmuştur.

Otçulların, bitkiyi koparmak için önde daha kesici, arkada ise öğütmek için birbirlerine kenetlenen dişleri; etçillerin de önde avı tutmak için uzun ve içe dönük, arkada ise eti bir miktar parçalayıp yemek borusuna gönderen dişleri bulunur. Hepçiller ise, bunların bir karışımı gibidir: Örneğin bizim karnivorlar gibi kesici dişlerimiz vardır; ancak otçullar gibi güçlü öğütücü dişlere de sahibizdir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

3 beslenme tipine ait canlıların çene ve diş yapıları. Sırasıyla etçil (karnivor), otçul (herbivor) ve hepçil (omnivor)
3 beslenme tipine ait canlıların çene ve diş yapıları. Sırasıyla etçil (karnivor), otçul (herbivor) ve hepçil (omnivor)
Bill Barnett

Diyet yapısı değiştikçe, bu değişimin evrimsel izleri de anatomi, fizyoloji ve diğer açılardan vücudumuza işlenir. Örneğin meyvecil ve otçul atalarımızın apandis organı içerisinde selülozu sindirebilen bakteriler bulunmaktaydı. Biz ise bu özelliği yitirdik ve artık apandislerimiz büyük oranda körelmiş bir organ olarak vücutlarımızda bulunuyor. Benzer şekilde, otçulluktan uzaklaşmamızla birlikte (ve sebeplerinden biri et tüketimine geçmemiz dolayısıyla beyin irileşmesine paralel olarak) çenelerimiz küçüldü ve ekstra bir set ezici diş olan 20 yaş dişlerimiz, sorunlu bir şekilde çenelerimize gömülü kalmaya ve problemler yaratmaya başladı. Yani görebileceğiniz gibi diyet, anatomiyi doğrudan değiştirici bir güçtür ve insan evrimi de diyet değişiminden köklü bir şekilde etkilenmiştir.

Ağız ve Çene Yapısı

Beslenme tarzının ağız ve çene yapısına en büyük etkisi dişler üzerindedir. Yukarıda bahsedildiği üzere dişler, tüketilen besine göre şekil ve dizilime sahiptirler. Ömründe defalarca kez diş yenileyebilen canlıların çok büyük oranda etçil olması da beslenme ve ağız yapısı ile diş yenileme arasında bir bağlantı olduğunu gösterir.

Eğer etçil ve otçul beslenme tiplerinin ağız yapısına etkisi incelenirse, en büyük farkı görmek uzun sürmez: Azı dişleri. Beslenme tarzıyla direkt bağlantılı olarak, otçullarda azı dişleri gelişimi görülür. Bunun sebebi de otçulların besini olan bitki hücrelerinde, hayvan hücrelerinin aksine, hücre duvarı bulunmasıdır. Yani sindirim için her bir hücrenin hücre duvarının parçalanması ve içindeki besine erişilmesi gerekir. Bunu elde etmek için evrimleşen en yaygın özellikler arasında azı dişler, uzun bağırsaklar ve hatta bilerek taş yutma vardır!

Azı dişlerinin yalnızca varlığı öğütme için yeterli olmaz, birbirlerine (içlerindeki oyuklar ve çıkıntılar yoluyla oturan ve) kenetlenen bir dizilime sahip olmaları şarttır. Bu sayede alt ve üst çene iç içe tam olarak oturur ve arada kalan bitkisel besinler de kolaylıkla ezilip öğütülebilir. Bu noktada da durmadan diş yenileyen bireyler elenmeye başlarlar (sürekli diş üretimine sebep olan çok nadir mutasyonlarla hala bu tip durumlar görülür).

Devamlı diş yenilemenin dezavantaj durumuna düşmesinin nedeni de bu "kenetlenme" durumudur. Timsahlar ve köpekbalıkları gibi hayvanların dişleri birbirlerine kenetlenmez; çünkü buna ihtiyaç yoktur. Etçil beslenme için keskin ve parçalayıcı dişlere ihtiyaç duyulur, öğütme işi bu tip canlılar için gereksizdir. Dolayısıyla alt ve üst çenelerinin dişler yoluyla birbirlerine kenetlenmelerinin de gereği yoktur. Bu yüzden yeni dişlerin genelde neredeyse tamamen kuralsız ve ufak tefek farklılıklarla çıkmaları, etçiller için herhangi bir sorun teşkil etmez.

Tüm Reklamları Kapat

Timsah dişleri. Etçil dişlerinde dizilim, hiza ve açının düşük derecede önemli olduğunun güzel bir göstergesi.
Timsah dişleri. Etçil dişlerinde dizilim, hiza ve açının düşük derecede önemli olduğunun güzel bir göstergesi.
Wikipedia Commons

Otçul ve hepçillerde ise bu durum çok tehlikelidir. Yeni çıkan her diş, düzenin bozulma riskidir. Unutmayın: Ömrümüzde 1 defa diş yenilememize rağmen, bu geçiş sırasında çok ciddi diş bozuklukları yaşayabilmekteyiz. Birkaç diş yenilemenin ardından azı dişlerinin dizilimlerinin bozulması neredeyse kaçınılmazdır - ki bu da otçul ve hepçiller için yeterince öğütememe yani besini yeterli derecede alamama demektir.

Böyle bir risk çok tehlikelidir ve bu nedenle günümüzde hemen hemen hiçbir otçul birden fazla kez diş yenilemezler. Bunun yerine bazı türler, büyüdükçe çene yapısı değiştiği için mecburi olarak yeni çene yapısına uygun yeni dişler üretip, ömürlerine bunlarla devam ederler.

Süt Dişleri Neden Evrimleşti?

Diş Sertliğinin Gelişimi

Evrimsel süreçte neden böyle bir özelliğin evrimleştiğine dair pek çok değişik açıklama vardır ve bu açıklamalar canlıdan canlıya değişmektedir. Örneğin sürüngenler ve balıklarda dişler çok güçlü, ancak kırılmaya müsaittirler. Bu durum, dişlerinin fiziksel yapısından kaynaklanmaktadır. Bazı maddeler, sert (İng: "tough") ama kırılgandırlar (İng: "brittle"). Bazı maddeler de yumuşak (İng: "soft") ama süngündürler (İng: "ductile"). Pek çok diğer madde de bu parametrelerin farklı kombinasyonları arasında yer alır. İşte balıklar ve sürüngenlerde özellikle güçlü ama kırılgan dişler bulunmaktadır. Bu durum, vahşi hayatta güçlü birer avcı olmalarını sağlarken, aynı zamanda avlanma sonrasında dişlerini kaybetmelerine de sebep olabilmektedir. Bu sebeple, bu canlılarda dişler düzenli olarak yenilenirler.

Memeliler de, sürüngenlerden evrimleşen bir canlı grubu olarak bu özelliği taşırlar; ancak memelilerin çoğunda dişler sadece bir kere değişir ve değişim sebebi, evrim sürecinde biraz daha farklılaşmıştır. Bu konuyla ilgili ortaya atılan hipotezlere göre, bebek yaştaki kafatası ve çene yapısı ile yetişkinlerdeki kafatası ve çene yapısı birbirinden farklı olduğu için, ağız kapanması sonucu diş kenetlenmesi (oklüsyon, occlusion) olayının gerçekleştirilebilmesi için iki farklı diş grubuna ihtiyacımız vardır. Süt dişlerinin yapısı, erken yaşta diş kenetlenmesine uygunken, ilerleyen yaşlarda çıkan kalıcı dişlerimiz, yetişkinlerin kafatası ve çene yapısına göre diş kenetlenmesine uygundur.

Tüm Reklamları Kapat

Gerçekten de, genç memelilerin kafaları daha küçüktür ve bu sebeple yetişkinlerde olan, daha güçlü, dayanıklı ama aynı zamanda daha büyük dişlerin sığması olanaksızdır. Dolayısıyla gençlerde, belirli bir yaşa gelene kadar zayıf ve dayanıksız olsa da küçük olan dişler bulunur. Ancak kafatasının (kranyum) sertleşmeye başlamasıyla ve kafatasının genişlemesiyle birlikte, geçici dişler dökülmeye başlar ve yerlerine kalıcı dişler getirilir. Süt dişlerinin bir diğer avantajı, dişleri tutan ve çeneye bağlayan, periodontal lifler isimli bağ dokularının uygun ve rahat gelişimlerine izin vermesidir. Son olarak, bir diğer araştırma, zayıf ve küçük süt dişlerinin, arkalarından gelecek sert ve büyük kalıcı dişlerin çıkacakları yerleri belirlemek konusunda faydalı olduğunu göstermektedir.

Niş Hipotezi

Bir diğer hipoteze göreyse memelilerin yavruları ile yetişkinleri ayrı nişlere sahip olacak biçimde özelleştikleri için, farklı beslenme tiplerine sahiptirler ve buna bağlı olarak farklı diş setlerine sahip olmak avantajlıdır. Bu sayede memeliler daha yüksek bir adaptif başarıya sahip olabilirler ve daha çok çeşitte kaynak ile beslenebilirler.

Diş Dökülmesinin Genetiği

İnsanlarda 20 süt dişi, 32 kalıcı diş bulunmaktadır ve yine insanlarda süt dişleri genellikle, ortalama 6 yaşında dökülmeye başlar (bu yaş, her hayvan türünde farklıdır). Dökülme mekanizmasının henüz tam olarak hangi genlerle kontrol edildiği bilinmese de, dişlerin değişiminin genetik olarak kontrol edildiği bilinmektedir. Ancak yapılan araştırmalar, özellikle Pax-6 isimli bir proteinin diş değişiminde önemli rol oynadığını göstermektedir. Pax-6 bir transkripsiyon faktörüdür ve mRNA üretiminde rol oynar. İşte bu yüzden diş değişiminin de genetik olduğu düşünülmektedir. Sadece Pax-6'nın üretimi değil, bu faktörün üretilmesinden sonra meydana gelen biyokimyasal tepkime zincirleri de diş değişiminde rol oynamaktadır. 

Pax-6 proteininin işlevini yitirmesi, aşırı derecede seyrek görülen bir durumdur (Amerika'da, şimdiye kadar sadece 1 ailede bu vaka tespit edilmiştir); ancak bu durumda çocukların dişleri değişmez ve asla kalıcı dişleri üretilmez.

Sonuç

Özetleyecek olursak beslenme tarzı, ağız ve çene yapısında çok etkilidir. Etçillerin (beslendikleri canlıların hücrelerinde hücre duvarı bulunmadığından) besini öğütmeye ihtiyaçları yoktur, dolayısıyla dişlerinin ufak değişiklerle yenilenmesinin kritik zararları olmaz. Diğer yandan otçullar (ve hepçiller) için öğütmek ve dolayısıyla kenetlenen diş modeli yüksek düzeyde önemlidir. Bu diş modeli ve dişlerin dizilimlerinin bozulma olasılıklarını en aza indirmek için, mümkün olduğunca az defa diş yenileyecek şekilde evrimleşmişizdir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: İnsan Evriminde Özel Konular Yazı Dizisi

Bu yazı, İnsan Evriminde Özel Konular yazı dizisinin 26. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Gen Benzerliği (Genetik Benzerlik) Nedir? İnsan Genomu, Diğer Canlılara Ne Kadar Benzer?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 25
  • Bilim Budur! 7
  • Muhteşem! 4
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • İnanılmaz 3
  • Üzücü! 3
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 21:30:34 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/252

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı, et al. Neden Süt Dişlerimiz Var? Sadece İnsanlarda mı Süt Dişleri Var?. (21 Eylül 2011). Alındığı Tarih: 28 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/252
Bakırcı, Ç. M., Tuzla, . (2011, September 21). Neden Süt Dişlerimiz Var? Sadece İnsanlarda mı Süt Dişleri Var?. Evrim Ağacı. Retrieved March 28, 2024. from https://evrimagaci.org/s/252
Ç. M. Bakırcı, et al. “Neden Süt Dişlerimiz Var? Sadece İnsanlarda mı Süt Dişleri Var?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 21 Sep. 2011, https://evrimagaci.org/s/252.
Bakırcı, Çağrı Mert. Tuzla, . “Neden Süt Dişlerimiz Var? Sadece İnsanlarda mı Süt Dişleri Var?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, September 21, 2011. https://evrimagaci.org/s/252.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close