Anahatları ile Neolitik Çağ - 3
Çanak Çömlek Teknolojisi, Çanak Çömlek Evrimi: "Altı Üstü 3-5 Çanak Çömlek" Mi?
İnsaymunlar Paleolitik Çağın sonlarından itibaren, yaklaşık olarak 40 bin - 35 bin yıl öncelerinden beri, kilin plastik olma özelliklerine sahip olduğunu başka bir deyimle yoğrularak biçim verilebildiğini ve verilen şekli de uzun bir süre muhafaza ettiğini biliyorlardı. Bundan dolayı Paleolitik Çağın sonlarında, kilden heykelcikler ve mağara duvarlarına kabartma figürler yapmışlardır.
Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'dan itibaren kilin, çok daha farklı ve yoğun kullanım modelleri ile karşılaşırız. Bunların başında ise mimari geliyor: Elde biçimlendirilen kil topanları, Güneş'te kurutulduktan sonra yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Bu uygulamaya kerpiç adını veriyoruz. Daha sonra kil, geniş yüzeyler halinde hazırlandıktan sonra tahta kalıplar ile kesilerek Güneş'te kurumaya bırakılmış ve seri üretimdeki kerpiç tuğla ortaya çıkmıştır. Dam örtüsü, duvar harcı ve sıvası, ev tabanları, ocak kenarı ve ocak tabanı kilin uygulandığı alanlardan bazılarıdır.
Güneş'te kurutularak sertleştirilen kilin, ateşte pişirildiği ölçüde sağlamlık ve kalıcılık kazandığı bilen Neolitik Çağ insaymunları kilden heykelcikler, takılar ve çeşitli nesneler de yaptılar.
Kile önem kazandıran niteliklerin başında; sulandırıldığı zaman, içine başka maddeler karıştırılarak değiştirilebilmesi gelir. Diğer yandan girişte sözünü ettiğim gibi kuruduğu zaman şeklini uzun bir müddet korur, geçirimsizlik sağlar. Köy yaşantısının zorunlu bir getirisi, depolama ihtiyacıdır (artı ürün artı değerdir kavramının üzerini açmıştık, hatırlayın). Depolama ise, bu kap kacak ile sağlanmıştır. Tahıl, Neolitik insaymunları için oldukça önemlidir ve bu tahılın kap kacak ile karşılıklı etkileşimi, sulu aş kavramını gündeme getirmiştir.
Kilden kap kacak yapımı, genel olarak bakıldığı zaman, günümüz bakış açısında basit bir teknoloji olarak yorumlanabilir. İlksel özelliklerdeki kilden kap kacaklar fırınlama ile değil, kurutularak sertleştirme metodundan elde edilmişlerdir. Burada genele uymayarak ilk yerine ilksel demek zorundayım; çünkü en eski kap kacağı, yani ilk kap kacağı, bulmak imkansızdır (fırınlanmamış olmaları da en önemli etmenlerden biridir).
Tarih öncesi arkeolojisi açısından çömlekçilik, sadece depolama ya da yemek pişirme amaçlı düşünülemez. Bunlardan süs eşyaları, tören kapları, oyuncaklar da üretilmiştir.
M.Ö. 9000
Hasırdan ve kamıştan yaptıkları sepetlerin yüzeyini kille sıvamışlardır. Bu şekilde geçirimsiz depolama kapları ortaya çıkmıştır.
M.Ö. 7000
Günümüzde çömlekçilik adını verdiğimiz uygulama, yani, kilden kap kacak yapımı başlar. Teknolojide çok büyük bir atılım olarak kabul edilen kilden kap kacak yapımının başlaması, bir anda olmamıştır (bunu iddia etmek için kafadan çatlak olmak gerekiyor). Öncesindeki kültürel süreçlerin itici gücünde, kilin özellikleri tanınmıştır. Deneme yanılma yönteminde hangi kile ne türden malzeme karıştırmaları gerektiğini öğrenmişlerdir. Bunu iyi pişirmek ise, ateşin kontrolünün sağlanması ile mümkün olmuştur. Zaten kültürel evrimin de özünde bu vardır; kolektif beyin.
Kilden kap kacak yapmanın en basit yöntemi olarak, sepet türünden önceden hazırlanmış nesnelerin kalıp olarak kullanılarak, yüzeyinin kille sıvanması eşliğinde fırınlanması verilebilir. Bu yöntem ile yeni bir kap elde edebilirsiniz; ama yeni kap, başka bir kabın tahribatını da beraberinde getirir.
Ya da rulo yöntemini kullanabilirsiniz. Bu yöntemde, rulo haline getirilen çeşitli çaptaki kil halkalar, üst üste yerleştirilir ve devamında yüzey düzeltilir.
En yaygın olan yöntem ise ''el ile açma''dır. Kil, parmaklarla ezilerek ve çekilerek biçimledirilir. En son olarak yüzeyin sıyırılması koşulunda, verilen biçim daha düzgün bir hale getirilir. M.Ö. 3500 yıllarına kadar kullanılacak olan bu yöntem sayesinde, en karmaşık ve zahmetli üretimler sağlanmıştır.
M.Ö. 3200
Kentleşme süreçleri ile paralel olarak gelişen, standart biçime sahip olan kapların seri üretimi ile karşılaşırız. İlk aşamada ''turnet'' adı verilen ve kendi ekseni etrafında oldukça yavaş dönebilen bir altık, biçimlendirmede kullanılır. M.Ö. 3200ler'den itibaren ise, Güney Mezopotamya'da, oldukça gelişkin bir kent ekonomisi ile vardır. Bununla birlikte gerçek çömlekçi çarkı da ortaya çıkar. Çömlekçi çarkı sayesinde, merkezkaç kuvvetinde, kil çekilerek biçimlendirilmiştir.
Yüzeyin Tamamlanması ve Fırınlama
Kil, henüz kurumamışken yüzeyinin sürtülmesi sonucunda, ince kil mineralleri yüzeyde toplanır ve bu sayede parlak bir zemin elde edilir. Bu aynı zamanda, kabın geçirimsizliğini de sağlayan tabakadır. İsteğe göre yüzey daha sert bir madde ile de sürtülerek, daha parlak bir yüzey elde edilebilir.
Fırınlama kimyasal bir olaydır. Kilin mineralleri ısının etkisinde kaynaşacak ve kildeki katkı malzemeleri ile kilin rengi belirlenecektir. Rengi belirleyen bir diğer etmen de fırının tipidir; çünkü oksijenin görece daha bol olduğu fırınlama ile kapalı fırınlama renk değişimine yol açar. Örneğin açık ateş; kırmızı renkteki kapları verirken, kapalı ortam siyah renkteki kapları verir.
Diğer yandan biz arkeologlar için kırık olarak elimize geçen, herhengi bir çanak çömlek parçası da çok önemlidir. Çünkü bir bütünü anlamamız için gereken ipuçlarını saklar, dahası buraya kadar sözünü ettiğim birçok özelliğin birini ya da birkaçını içinde barındırabilir.
Kısacası bu iş, 3'e 5'e bakmaz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/03/2024 10:23:43 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1967
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.