Bir mağara düşünün. İçinde kendine ait bir ekosistem, iklim ve yağmur ormanları mevcut. Henüz bilimsel kayıtlara geçmeyen ve keşfedilmeyi bekleyen birçok hayvan ve bitki türü bulunmakta. O kadar büyük ve geniş ki, içine koskoca New York şehrini sığdırabilmektesiniz. Sonu henüz bulunamadı ve bu durum, birçok maceraperest ve kâşifi her yıl bu mağaraya sürüklemekte.
Bu mağara, aslında bir mağara değil "mağaralar bütünü" olarak geçiyor. İçinde, yeraltının derinliklerine doğru birbiriyle bağlanan onlarca küçük mağara mevcut. Küçük dediğimize bakmayın, o mağaraların hepsi, ortalama bir mağaranın boyutlarının kat ve kat üzerinde. Bu mağara, her anlamda gerçekten çok ilginç. Keşfedilmesi, sonra ortadan kaybolup yıllar sonra tekrardan bulunması, mağaranın iç yapısı, içeride duyulan garip, korkutucu hava akım sesleri ve Dünya’daki diğer mağaralara göre çok farklı özellikleri, bu mağaranın zaten büyüklük olarak sıra dışı olması durumuna daha da sıra dışılık katmakta... İşte karşınızda, tüm sıra dışılığı ve gizemi ile Hang Son Doong!
(...)