Soyu tükenmiş canlıların gerçekte nasıl göründüğünü anlamak zordur. Özellikle de milyonlarca yıl önce ölmüş canlılardan geriye bize pek bir şey kalmadığını hesap edecek olursak... Bu yüzden dinozor gibi canlılara olan bakış açımız sürekli değişebilmektedir. Uzun süre bu görkemli canlıların yavaş hareket eden, hantal ve aptal sürüngenler oldukları sanılıyordu. Daha fazla fosilin ortaya çıkarılması ve teknolojinin de gelişmesiyle birlikte bu algının yanlış olduğu ortaya çıktı. Fakat hâlâ onlar hakkında öğreneceğimiz çok şey var. Science dergisinde yayımlanan bir araştırma, dinozorların yüzleri, özellikle de dudakları hakkında bildiklerimizi değiştirebilir.[2]
İnsan da dahil olmak üzere şu an yaşamakta olan bir sürü canlıda dudak yapısı görmekteyiz. Genelde dişleri nemli ve güvende tutmak amacıyla seçilim göstermiş bu yapı kas ve deri ile desteklenmektedir. Asıl görevi dişleri korumak olsa da bu yapının evrimleşmesi bazı ek özellikler de sağlamaktadır. Örneğin biz insanlar dudaklarımızı hareket ettirerek konuşmaktayız. Benzer bir biçimde diğer primatlar da dudaklarını farklı şekillerde hareket ettirerek değişik sesler çıkarmakta ve iletişim kurmaktadırlar. Dudaklar sadece biz gibi memelilerde değil, balıklardan tutun sürüngenlere kadar farklı yaşam formlarında da görülebilir. Bu da evrimsel süreçte omurgalılar arasında bir ortak seçilim baskısı oluştuğu, farklı şekillerde ama aynı görevde yapılar evrimleştiğini destekler niteliktedir.