Palinoloji; polenleri, sporları ve bazı mikroskobik planktonik organizmaları hem canlı hem de fosil formda inceleyen bir alan olup jeoloji biliminin alt dalıdır. Bu alan bitki bilimleriyle olduğu kadar, jeolojik bilimlerle özellikle tarihi jeoloji ve paleontoloji ile ilgili alanlarla da ilgilidir. Ayrıca, arkeoloji, adli tıp ve olay yeri incelemesi ve alerji çalışmalarında da palinoloji alanından yararlanılmaktadır. Palinoloji terimi ilk kez 1944’te Hyde ve Williams tarafından kullanılmıştır. Yunanca’da paluno (serpmek) ve pale (toz) kelimelerinden türetilmiştir. Latince’deki pollen kelimesini andırmaktadır. Palinoloji bilimi 1990 yılından sonra bilgisayar ve optik teknolojisinin ilerlemesi ile büyük ilerleme kaydetmiştir.
Çiçekli bitkiler, çanak yaprak, taç yaprak, dişi ve erkek organlardan oluşur. Erkek organların ip gibi olan sap kısımlarına filament, bu sapların uçlarındaki baş kısımlara ise anter ya da stamen adı verilir. Anterlerin üzerinde polen kesecikleri bulunur. Polenler bu keseciklerde oluşur ve anterlerin açılması ile ortaya çıkarlar. Çiçek tozu olarak bilinen bu polenler bitkinin erkek gametini dişi gamete taşırlar. Polenler erkek gameti koruyabilmek için ekzin ve intin adı verilen iki koruyucu tabaka ile çevrilmiştir. Ekzin çok dayanıklı ve sindirimi çok zor olan sporopolenin denilen maddeden oluşur. Polenlerin iç tabakası ise selülozdur. Polen taneciklerinin boyu 15-100 µm (µm=mikrometre; milimetrenin binde biridir) arasındadır. Polenler çok farklı renk, boyut ve şekillerde olabilir. Polenlerin rengi karotenoidler sayesinde oluşur ve klorofil içermezler.