Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Joker Neden Gülüyor? Psödobulbar Etki Nedir?

Joker'in Meşhur Kahkahası Nereden Geliyor ve Duygularıyla İlgili Bize Neler Söylüyor?

Joker Neden Gülüyor? Psödobulbar Etki Nedir? Joaquin Phoenix (Joker)
Joker 2019
7 dakika
62,382
Tıbbi İçerik Uyarısı

Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.

Daha Fazla Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Bir cenazede olduğunuzu hayal edin. Sosyal normlar gereği, Dünya'nın neredeyse her yerinde cenazelerde uygun davranış biçimi üzgün olmaktır, öyle değil mi? Sonuçta biri aramızdan ayrılmıştır ve onları bir daha hiçbir zaman göremeyeceğiz. Bu, eğer ki kişiyle özel bir derdiniz yoksa, genellikle acı ve üzüntü vericidir. Birkaç gün önce var olan biri, artık yoktur.

Ancak diyelim ki böyle bir cenazede, kontrolsüz bir şekilde gülmeye başlıyorsunuz. Bu, öncelikle kıkırdama şeklinde başlıyor, sonra bildiğiniz kahkahaya dönüşüyor. Hayır, ortada komik bir şey yok. Aklınıza komik bir şey falan da gelmedi. Hatta tanıdığınız bu kişinin ölümü sizi gerçekten üzüyor. Yani üzgün hissediyorsunuz. Ama bu hissinizin dışavurumu, dudaklarınızın aşağı doğru kıvrılması, göz kapaklarınızın hafifçe kapanması ve kaşlarınızın iç köşelerinin yukarı doğru kıvrılması şeklinde yaşanmıyor. Yani üzüntüyle ilişkilendirilen yüz ifadelerini yansıtmıyorsunuz. Tam tersine... Bildiğiniz kahkaha atıyorsunuz! Kontrolsüzce, katıla katıla!

Tüm Reklamları Kapat

Bu kadar da değil. Normalde iyi bir kahkaha attığınızda neler hissettiğinizi bilirsiniz. Karın ve yüz kaslarınız bir süre sonra ağrımaya başlar; ama buna değmiştir. Çünkü kahkaha boyunca kortizol, adrenalin, dopamin ve büyüme hormonu salgılamışsınızdır. Bu kimyasal çorba, beyninizin huzur ve mutlulukla dolmasına neden olur; daha doğrusu bu hormonların varlığı beynimizde bu duygularla "hissedilir". Savunma sisteminizin T hücrelerinin verimliliği artar. Stresin neden olduğu negatif etkilere karşı direnciniz artar. Yani kahkaha, sizi daha sağlıklı kılar.

İşte sorun da burada: Cenaze sırasında, herkesin rahatsız bakışları altında kahkahalar atıyorsunuz; ancak iyi bir kahkahanın sizde yaratacağı olumlu değişimlerin hiçbirini yaşamıyorsunuz. Çünkü kahkahanız, içinizi kanatan acı ve travmalarınızın çarpık bir dışavurumundan ibaret...

Tüm Reklamları Kapat

Joker Neden Gülüyor: Psödobulbar Etki (PBA) Nedir?

Hepimiz Joker'in meşhur karakteristik gülüşünü biliriz. Fakat Todd Phillips'in yönetmenliğini yaptığı Joker (2019) filminde Arthur Fleck karakterini canlandıran Joaquin Phoenix'in sıra dışı bir nöropsikiyatrik durumu vardı. Bu Joker yorumuna göre kendisi, duygu durumunu ifade edemediği için kızgınlık veya üzüntü anında sadece kahkaha ile duygusal dışavurum yaşıyordu. Yani ağlarken bile istemsiz bir şekilde gülüyor ve kahkaha atıyor.

Joker'in bu durumuna psödobulbar etki (ya da kısaca PBA; İng: pseudobulbar affect) deniyor. Literatürde buna yönelik birçok diğer isim bulmak da mümkün: emosyonel inkontinans (duygu kontrolsüzlüğü), patolojik gülme ve ağlama, emosyonalizm (duygusalcılık) bunlardan sadece birkaçı... Ama yaygın olarak psödobulbar etki olarak biliniyor.

Bu isim, psödo, yani sahte veya yalancı ile bulbar, yani soğan anlamındaki sözcüklerin birleşiminden geliyor. Bu soğan kısmı, beynin bir soğana benzeyen medulla oblongata bölgesine işaret ediyor. Çünkü bu bölge solunum, kalp hızı, cinsel uyarılma gibi istemsiz fonksiyonları kontrol eden bölge ve psödobulbar etki ilk fark edildiğinde, kontrolsüz kahkahanın da buradan kaynaklandığı düşünülüyordu. Ancak günümüzde işlerin bu kadar bariz olmadığını biliyoruz, buna geleceğiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Psödobulbar etkide, kişinin deneyimlediği duygular, yani duygu durum ile, kişinin açığa çıkardığı ifade tamamen uyumsuz olabilir. Yani kişi, herhangi bir duyguyu yaşarken dışarıya şiddetli kahkaha veya şiddetli ağlama ile yansıtabilir. PBA hastası biri, birkaç dakikaya kadar bu tarz kahkaha veya ağlama ataklarını yaşayabilir. Yani psödobulbar etkiyi sadece uygunsuz durumlarda katıla katıla gülme ile sınırlandırmak doğru olmaz. Beklenmedik durumlarda ağlamak ve hatta bu ağlamanın birkaç saniye içinde kahkahaya dönmesi de mümkün. Ki film, bunu da gayet güzel bir şekilde gösteriyor.

Filmde de gördüğümüz üzere, bu etkiden muzdarip olan kişiler sıklıkla sosyal izolasyon yaşıyorlar; çünkü genel halk, bu tarz psikolojik sorunlara alışkın değil ve çok az sayıda insan olur olmadık durumlarda kahkahalarla gülen birine tahammül edebilir. Sosyal izolasyon, kişiyi depresyona kadar sürükleyebilir.

Buradaki tehlikeyi görüyor olabilirsiniz: Depresif kişilerde de duygusal denge hali bozuktur; bu nedenle bunlara genel olarak duygu durum bozuklukları denir. Psödobulbar etki ile depresyon belirtileri, eğer dikkatli analiz edilmezse, birbirine karışabilir. Buna bağlı olarak hatalı tanı konulabilir ve yanlış tedavi uygulanabilir. Dolayısıyla PBA ile depresyon arasındaki farklar iyi anlaşılmalı.

PBA genellikle kısa süreli ataklar halinde gelir. Önlenemez kahkahalar veya ağlamalar birkaç saniye veya dakika sürer. Depresyon ise uzun sürelidir; haftalarca veya aylarca sürebilir. PBA'da kişi kendini kontrol edemez; depresif kişilerse zor da olsa kendilerini kontrol edebilirler. PBA, içinde bulunulan durumdan bağımsız olarak kahkahalara neden olabilir; depresyon ise duygulara oldukça bağlıdır ve genellikle üzgünlük, endişe, suçluluk gibi durumlarda görülür. PBA'da algıda herhangi bir bozulma yaşanmazken, depresif kişilerin kendilerine ve çevrelerine yönelik algıları negatif yönde çarpıklaşır. Yani psödobulbar etkiyle depresyonu birbirinden ayırmak imkansız değildir; ancak dikkatli olmak gerekir.

Bu Etki Kimde, Ne Sıklıkla Görülüyor?

Peki bir insan nasıl olur da böylesine sıra dışı bir rahatsızlığa yakalanabilir dersiniz? Tahmin edebileceğiniz gibi psödobulbar etki, nörolojik hastalıklarla yakından ilişkilidir. Yapılan araştırmalar, bu etkinin sıklıkla şu hastalıklarla ilişkilendirildiğini göstermektedir:

Tüm Reklamları Kapat

  • ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz),
  • MS (Multipl Skleroz),
  • Ekstrapiramidal ve serebellum ile ilişkili hastalıklar,
  • Travmatik beyin hasarları,
  • Alzheimer,
  • Demans (bunama),
  • İnme,
  • Beyin tümörleri.

Örneğin inme vakalarının %28 ila %52'si arasında, ALS hastalarının %49'u civarında PBA görülür.

Beyin sapı anatomisi.
Beyin sapı anatomisi.
Queensland Brain Institute

Ayrıca bulaşıcı prion hastalığı olan kuru hastalığında da istemsiz kahkaha atakları görülebiliyor. Papua Yeni Gine kabilesinde, kannibalizm (yamyamlık) sonrası yenilen insan beyinlerinden bulaştığı görülen katlanma bozukluğu olan bulaşıcı proteinler de tespit edildi. Prionlar, insanlarda Creutzfeldt-Jakob Hastalığı (CJD) olarak bilinen bir başka nörodejeneratif hastalığa da sebep oluyorlar. Tüm bu nedenlerle geçmişte psödobulbar etkiye "laughing disease" yani "kahkaha hastalığı" adı da verilmiştir.

Dolayısıyla popüler kültür dolayısıyla "havalı" ve "ilgi çekici" gibi gelse de, psödobulbar etki aslında çok ciddi sağlık sorunlarına işaret ediyor olabilir. Joker filminde de gördüğümüz, daha çok erken bir çocukluk çağında yaşanan travmadan kaynaklı bir psödobulbar etki durumu...

Joker (2019)
Joker (2019)
Coming Soon

Durdurulamaz Kahkahalara Neden Olan Ne?

Psödobulbar etkiye neden olan ana unsur ise henüz tam olarak bilinmiyor. Yani beyinde şu oluyor da kişi istemsizce kahkahalar atmaya başlıyor diyemiyoruz. Hastalığın tanısına yönelik izlenimler 19. yüzyıla kadar gidiyor. Charles Darwin bile, kitaplarında kontrolsüz ağlama gibi davranışların insanların zihin sağlığı ile ilişkisine yönelik yazılar yazmıştır. 1886 yılında Oppenheim ve Wilson gibi araştırmacılar, beyin korteksinden omurilik soğanına giden yolak olan inen kortikobulbar yolak üzerinde çift taraflı bir lezyonun buna sebep olabileceğini ileri sürdüler. Diğer araştırmacılar, MS ya da ALS gibi sinir hastalıklarının beyinde açtığı hasarın bunu tetiklediğini düşünüyorlar.

Tüm Reklamları Kapat

İlginç bir diğer hipotez, beynin arka kısmında yer alan serebellumun "sosyal olarak kabul edilebilir davranışlar" konusunda gördüğü "geçit" görevine odaklanıyor. Motor korteks ve frontal/temporal kortekslerden beyin sapına doğru giden sinyaller serebellum tarafından denetlenir. Motor girdiler, bu süreçte baskılanmakta ve sosyal şartlara bağlı olarak düzenlenmektedir. Yani serebellumunuz sayesinde nerede, nasıl davranmanız gerektiğini denetleyebilirsiniz. İşte bu baskılama sürecinde meydana gelen hasar veya kusurların, psödobulbar etkiye ve dolayısıyla içinde bulunulan durum ile uyumsuz davranışlara sebep olduğu düşünülmektedir.

Serebellumun, psödobulbar etki ile ilişkisini gösteren bir görsel.
Serebellumun, psödobulbar etki ile ilişkisini gösteren bir görsel.
Therapeutics and Clinical Risk Management

Aslında tüm bunlar, beynimizin ne kadar mekanik olduğunu bizlere gösteriyor. Bir sinir yolağında meydana gelen hasar, tamamen insanlara özgü olarak algıladığımız karmaşık sosyal fonksiyonlarımızı elimizden alıveriyor. Bir misafirlikte ya da kız arkadaşınızla otururken nasıl davranmanız gerektiğini tamamen özgür iradenizle kontrol ettiğinize inanıyorsunuzdur. Bu hissiyat, benlik güdümüzü pekiştirir. Halbuki tamamen biyolojik bağlantılardan oluşan birkaç sinir yolunun hasar görmesi, hangi ortamda nasıl davranmanız gerektiğine yönelik kontrolünüzü elinizden alıverir.

Ne Sıklıkta Görülüyor?

Hastalığın yaygınlığı konusundaki araştırmalar oldukça kısıtlıdır ve sonuçlar çelişkili olabilmektedir. Bir araştırmaya göre psödobulbar etki sadece 1.5-2 milyon kişide (yani %1 sıklıkta) görülen nadir bir hastalıkken, 2013 yılında yayımlanan bir makaleye göre ALS, MS, Alzheimer, inme, Parkinson ve travmatik beyin hasarı görülen kişilerde %9.4-37.5 sıklıkta görülüyor olabilir (bu da toplamda 1.8 - 7.1 milyon hastaya tekabül etmektedir). Dolayısıyla bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Nasıl Tedavi Ediliyor?

Ne yazık ki hastalığın kesin tedavisi henüz bulunmuyor. Ancak semptomları kontrol altına alacak ve en azından hastanın gündelik yaşantısını kolaylaştıracak bazı önlemler alınabiliyor.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
The Life and Adventures of Nicholas Nickleby (Charles Dickens)

The Life and Adventures of Nicholas Nickleby is a novel by Charles Dickens originally published as a serial from 1838 to 1839. It was Dickens’ third novel. The story centres on the life and adventures of Nicholas Nickleby, a young man who must support his mother and sister after his father dies.

Nicholas Nickleby is Charles Dickens’ third novel. He returned to his favourite publishers and to the format that was considered so successful with The Pickwick Papers. The story first appeared in monthly parts, after which it was issued in one volume. Dickens began writing Nickleby while still working on Oliver Twist. The main theme of the novel, according to Dickens’s preface, is selfishness, portrayed in a satirical fashion using all the members of the Chuzzlewit family. The novel is also notable for two of Dickens’s great villains, Seth Pecksniff and Jonas Chuzzlewit. Dickens introduced the first private detective character in this novel. It is dedicated to Angela Georgina Burdett-Coutts, a friend of Dickens.

Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı’ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Devamını Göster
₺290.00
The Life and Adventures of Nicholas Nickleby (Charles Dickens)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bu önlemler, aileyi ve kişiyi doğru bilgilendirmek ile başlıyor. Psödobulbar etki; ağlama atakları, depresyon ve anksiyete ile karıştırılabilir. Bu ayrım iyi yapılmalıdır.

Medikal tedavide ise özellikle sertraline, fluoksetin (Prozac), citalopram, nortriptilin ve amitriptilin olmak üzere antidepresanların semptomatik etkisi olabileceği düşünülüyor. Ayrıca bazı çalışmalara göre normalde öksürük şurubu olan dekstrometorfan ilacının da semptomlara iyi gelebileceği görülmüştür.

Bu konuda araştırmalar sürdükçe, yeni tedavi ve idare yöntemleri de ortaya çıkacaktır diye ümit ediyoruz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
218
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 49
  • Merak Uyandırıcı! 27
  • Muhteşem! 24
  • Bilim Budur! 13
  • İnanılmaz 12
  • Üzücü! 9
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 7
  • Umut Verici! 7
  • Güldürdü 5
  • Korkutucu! 4
  • Grrr... *@$# 3
  • İğrenç! 2
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/03/2024 05:17:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8010

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
P. Türkoğlu, et al. Joker Neden Gülüyor? Psödobulbar Etki Nedir?. (19 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 29 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8010
Türkoğlu, P., Bakırcı, Ç. M. (2019, October 19). Joker Neden Gülüyor? Psödobulbar Etki Nedir?. Evrim Ağacı. Retrieved March 29, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8010
P. Türkoğlu, et al. “Joker Neden Gülüyor? Psödobulbar Etki Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 19 Oct. 2019, https://evrimagaci.org/s/8010.
Türkoğlu, Pedram. Bakırcı, Çağrı Mert. “Joker Neden Gülüyor? Psödobulbar Etki Nedir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, October 19, 2019. https://evrimagaci.org/s/8010.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close