Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Hayvan İletişimine Giriş: Hayvanlar Nasıl İletişim Kuruyor?

Hayvan İletişimine Giriş: Hayvanlar Nasıl İletişim Kuruyor? Penn State University
10 dakika
27,280
Podcast
13:38
Altay Kenger
Seslendiren
34
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Bütün hayvanların hayatında diğer canlılarla iletişim kurma becerisi kritik bir rol oynar. Güvelerin eşini nasıl etkilediklerini, tarla sincaplarının çevredeki yırtıcılar hakkında nasıl bilgi aktardıklarını ya da şempanzelerin egemenlik hiyerarşisindeki konumlarını nasıl sürdürdüklerini incelerken iletişim sistemleri de konuya dahil olur. Burada sizlere, iletişim sinyallerinin çeşitleri ve bunların rol oynadığı çeşitli işlevler hakkında bir ön bilgi sunacağız.

Hayvan iletişimi klasik olarak şöyle tanımlanır:

Tüm Reklamları Kapat

Bir organizma (gönderici) tarafından yapılan hareket ya da bırakılan izin, başka bir organizma (alıcı) tarafından algılanması ve böylece diğer organizmadaki olası davranış biçiminin her iki katılımcıdan herhangi birine ya da her ikisine birden adapte olacak şekilde değişmesi süreci (Wilson, 1995).

İletişimin gerçekleşmesi için hem göndericinin hem de alıcının dahil olması zorunlu olsa da (Görsel 1), bazı durumlarda sadece bir oyuncu bu etkileşimden faydalanır. Örneğin dişi Photuris ateşböcekleri, Photinus dişileri tarafından üretilen sinyal ışıklarını taklit ederek daha küçük olan erkek Photinus ateşböceklerini manipüle eder. Erkekler sinyallerin kaynağını araştırırken daha büyük olan Photuris ateşböcekleri tarafından yenip yutulurlar (Llyod 1975; Görsel 2). Bu gayet açık biçimde göndericinin yararlandığı ama alıcının yararlanamadığı bir durumdur. Alternatif olarak, tüylü dudaklı yarasalar (fringe-lipped bats, Trachops cirrhosus), ve tungara kurbağaları (Physalaemus pustulosus) örneğinde olduğu gibi etkileşimden yararlanan tek oyuncu alıcıdır. Erkek tungara kurbağaları, dişilerin dikkatini kendi bölgelerine çekmek için tanıtım çağrıları yapar. Bu sinyaller dişilerin alınması için tasarlandığı halde kulak misafiri olan tüylü dudaklı yarasalar da bu çağrıları algılar ve bu bilgiyi kurbağaların yerini bulmak ve onları yakalamak için kullanır (Ryan et al. 1982). Bu örneklere karşın, hem göndericinin hem de alıcının bilgi alışverişinden yararlandığı birçok durum da vardır. Büyük orman tavuğu (greater sage grouse), bu “gerçek iletişimi” çok iyi bir şekilde sergilemektedir; çiftleşme dönemi boyunca erkekler çok fazla enerji gerektiren çalımlı görüntüler ortaya koyarlar ve dişiler erkek cinsiyle ilgili bu güvenilir bilgiyi hangisiyle çiftleşeceğine karar vermek için kullanır (Vehrencamp et al. 1989).

Görsel 1. Bir hayvan iletişimi modeli
Görsel 1. Bir hayvan iletişimi modeli
Görsel 2. Photinus Ateş Böceği
Görsel 2. Photinus Ateş Böceği
Tom Eisner

Sinyal Çeşitleri

Hayvanlar, iletişim amaçlı birçok farklı duyu kanalları veya sinyal çeşitleri kullanırlar. Gündüzleri aktif olan hayvanlar için görsel sinyaller çok etkilidir. Bazı görsel sinyaller daimi bir reklam görevi görür; örneğin erkek kırmızı kanatlı karakuşların (Agelaius phoeniceus) her daim göz önüne serdikleri parlak kırmızı apoletleri bölgesel savunma açısından önemlidir. Araştırmacılar test amacıyla apoletleri siyaha çevirdiklerinde, erkekler diğer erkeklerin işgaline daha fazla maruz kalmıştır (Smith 1972). Bundan farklı olarak da, bazı görsel sinyaller yalnızca uygun koşullarda aktif olarak üretilmektedir. Erkek yeşil kertenkeleler (Anolis carolinensis), bölgelerini savunurken kafalarını birden hareket ettirip boğazlarını (gerdan) renkli, parlak bir şekilde belirginleştirirler.

Tüm Reklamları Kapat

Sesin çeşitli çevresel ve davranışsal şartlara kolayca uydurulabilmesi sebebiyle, doğada akustik iletişim de oldukça yaygındır. Sesler, amplitüd, süre ve frekans açısından ciddi şekilde değişkenlik gösterebilir ki bu da sesin çevrede ne kadar uzağa yayılabileceğine ve alıcının, göndericinin konumunu nasıl belirleyebileceğini de etkiler. Örneğin, birçok ötücü kuş yer belirlemeyi zorlaştıran saf tonda alarm sesi yayar ve yine aynı tür, türdeşlerine göndericinin yerini bulmada kolaylık sağlayacak ve eşleri çekebilecek daha karışık, geniş bant şarkıları üretir (Marler 1955). Akustik iletişimin daha özel bir hali ise avlarının yerini belirlemek ve tespit etmek için yüksek frekans sesleri kullanan yarasa ve memeli deniz hayvanlarında görülür. Ses emisyonundan sonra geri dönüş yankısı tespit edilir ve işlenir. Sonrasında ise, hayvan çevresini doğru şekilde betimleyerek avının konumunu gayet isabetli bir şekilde bulabilir.

Görsel ve akustik sinyallerle karşılaştırıldığında kimyasal sinyaller çok daha yavaş ulaşırlar çünkü üretildiği yerin noktasal kaynağından yayılması gereklidir. Ancak, bu sinyaller uzak yerlere kadar varabilir ve üretildiği andan itibaren yavaşça azalarak kaybolur. Birçok güve türünde, dişiler kimyasal izler bırakır ve erkekler de dişilerin konumunu bulmak için bunları takip ederler. Araştırmacılar, ipekböceği kelebeklerinde (Bombyx mori) erkeklere şeffaf hava geçirmez bir kutudaki bir dişi ile cinsel açıdan aktif bir dişinin ürettiği kimyasal maddelerle ıslatılmış bir filtre kâğıdı arasında seçim imkânı sunarak görsel ve kimyasal sinyallerin rolünü ayırt etmeye çalıştı. İstisnasız biçimde erkeklerin tamamı kimyasal sinyalin kaynağına gitti ve diğer dişinin görünmesine tepki göstermedi (Schneider 1974; Görsel 3). Kimyasal iletişimin diğer hayvanların yaşamında da önemli rolü vardır. Bu hayvanlardan bazıları kimyasal izleri tespit etmek için vomeronazal organlarını kullanır. Örneğin, erkek Asya filleri (Elaphus maximus) bu organlarını kullanarak dişinin idrarındaki kimyasal izleri takip eder ve cinsel açıdan kabul görüp göremeyeceklerini belirlerler (Rasmussen et al. 1982).

Görsel 3. İstisnasız biçimde erkek ipekböceklerinin tamamı şeffaf hava geçirmez kutudaki dişinin görüntüsüne (görsel sinyal) gitmektense dişiler tarafından üretilen feromonlara (kimyasal sinyal) yöneldi.
Görsel 3. İstisnasız biçimde erkek ipekböceklerinin tamamı şeffaf hava geçirmez kutudaki dişinin görüntüsüne (görsel sinyal) gitmektense dişiler tarafından üretilen feromonlara (kimyasal sinyal) yöneldi.

Gönderici ile alıcı arasındaki fiziksel temasın meydana geldiği dokunsal sinyaller ancak çok kısa mesafelerde iletilebilir. Dokunsal iletişim sosyal hayvanlar arasındaki ilişkileri kurma ve sürdürmede genellikle oldukça önemlidir. Örneğin, düzenli aralıklarla farklı bireyler yetiştiren şempanzeler daha üst seviyede iş birliği ve yemek paylaşımıyla ödüllendirilmişlerdir (de Waal 1989).

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bulanık sularda yaşayan sucul hayvanlar için, elektrik sinyali ideal bir iletişim biçimidir. Birkaç mormyrid balık türü [Ç.N. Bulanık sularda çevrelerini algılamalarını sağlayan zayıf elektrik alanları üretmeleriyle bilinen bir balık türü], temel olarak avın yerini elektrolokasyon yoluyla tespit etmelerini ve buna ek olarak; eş arayan bireylerin türdeşlerini türdeş olmayanlardan ayırt etmelerini sağlayan türe özgü elektriksel sinyaller üretirler. Avcı köpekbalıkları, avın zayıf biyoelektrik [Ç.N. Canlı varlıkların kendi vücutlarında ürettikleri elektrik] alanlarında gizli dinleme yapmak için kullanılan baş kısımlarındaki özel elektroreseptör [Ç.N. Özellikle elektriksel alanları algılayabilen duyu hücrelerine sahip balıklarda bulunan algılayıcı hücre veya organ] hücrelerini kullanarak elektrik sinyallerini algılama yeteneğine sahiptir (von der Emde 1998).

Sinyallerin İşlevleri

En gösterişli iletişim sinyallerinden bazıları cinsel tanıtımda ve eşlere kur yapmada önemli rol oynar. Başarılı bir üreme, eşin niteliğini ortaya koyan göstergeleri değerlendirmekle birlikte uygun cinste ve cinsiyette bir bireyin seçilmesini de gerektirir. Erkek saten çardak kuşları (Ptilonorhynchus violaceus), parlak renkli nesnelerle süslü özenle hazırlanmış çardaklar inşa ederek dişileri çekmek için görsel işaretler kullanır. Dişi çardağa yaklaştığında, erkek, kendisiyle birlikte olmasına izin veren dişiyle birlikte biten ya da bitmeyen, özenle hazırlanmış bir dans sahneler (Borgia 1985). Böyle görsel işaretler üretmeyen erkeklerin bir dişiyi güvenceye alma şansı çok düşüktür. Dişiler daha fazla üremeyi sağlamak adına çiftleşme konusunda seçici olsalar da cinsel rollerin tersine çevrildiği ve kadınların erkekleri cezbetmek amacıyla işaretler ürettiği türler vardır. Örneğin, derin hortumlu boru balıklarında (Syngnathus tiple), çiftleşme döneminde çizgili, geçici bir desen üreten dişiler, erkeklere çizgisiz dişilerden daha çekici gelir (Berglund et al. 1997).

İletişim sinyalleri ayrıca bölge savunması da dahil anlaşmazlıkların çözülmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Erkekler kadınlara yaklaşmak için yarıştıklarında fiziksel mücadeleye girişmenin bedeli çok ağır olabilir; dolayısıyla doğal seleksiyon, erkeklerin fiziksel mücadeleye girmeden rakiplerinin dövüş kabiliyetlerini doğru bir şekilde ölçmelerini sağlayan iletişim sistemlerini öne çıkarır. Örneğin kızıl geyik (Cervus elaphus) böyle karmaşık bir sinyal sistemi sergiler. Çiftleşme mevsimi süresince, erkekler bir grup dişiyi fazlasıyla savunurlar, ancak erkekler arasında kavga etmek nispeten nadirdir. Bunun yerine, erkekler kükreme ve karşılıklı yürüyüş de dahil olmak üzere savaş yeteneklerinin göstergesi olan sinyaller alıp verirler. İki erkek arasındaki bir anlaşmazlık, genellikle bireylerin büyüklükleri hemen hemen aynı olduğunda ve görsel ve işitsel sinyaller hangi hayvanın mücadeleyi kazanmasının daha olası olduğunu belirlemede yetersiz kaldığında fiziksel bir mücadeleye dönüşür (Clutton-Brock et al. 1979).

İletişim sinyalleri, çoğu zaman hayvanların yer değiştirmelerini ve kendi yavrularını doğru bir şekilde tespit etmelerini sağlamakta kilit rol oynar. Bakıma muhtaç yavrular doğuran türlerde, yetişkinler yiyecek bulmak ve kaynak toplamak için yavrularını düzenli olarak yuva gibi bir sığınakta bırakırlar. Döndükten sonra ise kendi yavrularını tanımaları gerekir, bu da yüksek derecede kolonileşmiş türlerde zor olabilir. Brezilya kuyruksuz yarasaları (Tadarida brasiliensis) milyonlarca yarasa bulunduran mağara kolonileri oluştururlar; dişiler her akşam yiyecek aramak için mağaradan ayrıldıklarında, yavrularını binlerce diğer yavruyu barındıran bir yuvaya yerleştirirler ve tüneğe geri döndüklerinde, binlerce yavru arasından kendi yavrularını bulma zorluğuyla karşı karşıya kalırlar.

Araştırmacılar başlangıçta böyle bir ayırt etme görevini yerine getirmenin imkânsız olduğunu ve dişilerin basitçe kendilerine yaklaşan herhangi bir yavruyu beslediklerini düşünüyordu, ancak daha sonraki araştırmalar, dişilerin %83 olasılıkla kendi yavrularını bulup onlara baktıklarını ortaya çıkardı (McCracken 1984, Balcombe 1990). Dişiler; mekânsal hafıza, akustik sinyalizasyon ve kimyasal sinyalizasyondan oluşan bir kombinasyon kullanarak bu kadar olağanüstü bir ayrımı yapabilmektedirler. Yavrular annenin belli bir mesafeden tanıyacağı ve algılayabileceği, kendilerine özgü "izolasyon çağrıları" üretirler. Bir yavrunun daha yakından incelenmesi üzerine, dişilerin buna ek olarak yavrunun kimliğini belirleyebilmek için koku duyusunu kullandıkları da görülmüştür.

Tüm Reklamları Kapat

Birçok hayvan, çevre hakkında bilgiyi türdeşlerine, özellikle yakın akrabalarına, iletmek için 'iletişim sistemlerine' bel bağlar. Bunun mükemmel bir örneği, yetişkinlerinin koloni üyelerini belli bir avcı türünün varlığı hakkında uyarmak için alarm verdiği eski dünya maymunlarında (Chlorocebus Pygerythrus) gözlenir. Bu özellikle, avcının niteliğine uygun önlemleri almak için gerekli bilgilerin iletimini sağladığı için değerlidir (Görsel 4). Örneğin, "öksürük" sesi çıkartma, kartal gibi uçan bir yırtıcının varlığını gösterir; koloni üyeleri bu çağrıya yerdeki bitki örtüsünün arasında saklanmak için yer arayarak yanıt verirler (Seyfarth & Cheney 1980). Oysa, kaçmaya dönük böylebir tepki leopar gibi bir kara avcısı yaklaşırken uygun olmayacaktır.

Görsel 4. Eski dünya maymunları
Görsel 4. Eski dünya maymunları

Birçok hayvan, bireylerin bir gruba uyum sağlamasını kolaylaştırmak ve grup bağlılığını sürdürmek için gelişmiş iletişim sinyallerine sahiptir. Güç hiyerarşileri oluşturan gruplar halinde yaşayan türlerde iletişim, baskın sınıf ve astlar arasındaki iyileştirici ilişkileri sürdürmek için kritik önemdedir. Şempanzelerde, alt sınıftaki bireyler üst sınıftaki bireylere karşı çömelme ve hırıltılı sesler çıkarma gibi itaatkâr davranışlar gösterirler. Buna karşılık olarak, baskın sınıftaki bireyler düşük saldırganlık göstergesi olan uzlaşmacı sinyaller üretirler. İletişim sistemleri, grup hareketlerini koordine etmek için de önemlidir. Bireylere grup üyelerinin konumlarıyla ilgili bilgi veren iletişim çağrıları, birçok kuş ve memeli türleri tarafından kullanılır.

Sonuç olarak, iletişim üzerine araştırma yapmak bize sadece hayvanların iç dünyasına ilişkin fikir vermez, aynı zamanda önemli evrimsel soruları daha iyi cevaplamamızı sağlar. Bir örnek olarak, iki izole popülasyon eş bulmak için kullanılan sinyallerin yapısında zamanla farklılaşma sergilediğinde, üremek için birbirlerinden bağımsız çiftleşmeye başlayabilirler. Bu, topluluk gelecekte tekrar bir araya gelse bile, hassas iletişim sinyallerindeki belirgin farklılıkların bireylerin sadece kendi topluluklarından eş seçmelerine neden olabileceği anlamına gelir. Örneğin, birbiriyle yakın akraba olan ve benzer görünen üç zar kanat türü, erkeklerin ürettiği düşük frekanslı seslerdeki farklılıklardan dolayı aslında birbirleriyle çiftleşerek üremezler; çünkü dişiler diğer türlerden gelen seslerle karşılaştırıldığında kendi türlerinden gelen seslere çok daha kolay tepki verirler (Martinez, Wells & Henry 1992).

Hayvan iletişim sistemlerinin kapsamlı bir şekilde anlaşılması, tehdit altında ve nesli tükenmekte olan türlerin korunmasıyla ilgili etkin kararlar vermek adına da ciddi bir önem arz edebilir. Bir örnek olarak, son araştırmalar insan kaynaklı gürültülerin (araba, tren vb.) çeşitli hayvanların iletişimini nasıl etkileyebileceğini anlamaya odaklanmıştır (Rabin et al. 2003).

Tüm Reklamları Kapat

Hayvan iletişimi alanı genişlemeye devam ederken, çeşitli türlerdeki bilgi alışverişi hakkında daha çok şey öğreneceğiz ve hayvanların tabiatta ürettiğine şahit olduğumuz muhteşem sinyal çeşitliliğini daha iyi anlayacağız.

Teşekkür: Bu yazının çevirisine katkı sağlayan Ayşe Kardelen Kunal'a teşekkür ederiz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
50
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 10
  • Merak Uyandırıcı! 6
  • Muhteşem! 5
  • Bilim Budur! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • İnanılmaz 1
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Nature | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 15:31:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/481

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Gillam, et al. Hayvan İletişimine Giriş: Hayvanlar Nasıl İletişim Kuruyor?. (27 Aralık 2017). Alındığı Tarih: 28 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/481
Gillam, E., Kılıç, U. A., Genç, E. (2017, December 27). Hayvan İletişimine Giriş: Hayvanlar Nasıl İletişim Kuruyor?. Evrim Ağacı. Retrieved March 28, 2024. from https://evrimagaci.org/s/481
E. Gillam, et al. “Hayvan İletişimine Giriş: Hayvanlar Nasıl İletişim Kuruyor?.” Edited by Ertuğrul Genç. Translated by Ufku Aylin Kılıç, Evrim Ağacı, 27 Dec. 2017, https://evrimagaci.org/s/481.
Gillam, Erin. Kılıç, Ufku Aylin. Genç, Ertuğrul. “Hayvan İletişimine Giriş: Hayvanlar Nasıl İletişim Kuruyor?.” Edited by Ertuğrul Genç. Translated by Ufku Aylin Kılıç. Evrim Ağacı, December 27, 2017. https://evrimagaci.org/s/481.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close