Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Işık, 1 saniyede 299.792.458 metre yol alabilir.[1][2][3] Yani kabaca 1 saniyede 300 milyon metre... Saatte 1 milyar kilometre. Bu, Dünya etrafında 1 saniyede 7 tura karşılık gelir! Dolayısıyla... Daha fazla göster
Işık, 1 saniyede 299.792.458 metre yol alabilir.[1][2][3] Yani kabaca 1 saniyede 300 milyon metre... Saatte 1 milyar kilometre. Bu, Dünya etrafında 1 saniyede 7 tura karşılık gelir! Dolayısıyla ışığın 32 santimetre uzunluğundaki 2 litrelik bir kola şişesinin bir ucundan diğerine ulaşması 1 nanosaniye sürer. 1 saniyenin milyarda biri...
Siz, modern bir videoyu en yüksek ayarlarda izlerseniz, genellikşe saniyede 60 tane fotoğraf karesi görürsünüz ("60 fps" denen kavram budur). Bu yüksek hızlı kare değişimini beyniniz fark edemez ve bu nedenle o fotoğraf karelerini, "akan bir video" gibi algılarsınız. Eğer saniyede 60 kare değil de, saniyede 1 milyar kare kaydeden bir kameramız olsaydı, bir ışık huzmesinin kola şişesinin bir ucundan girdiği ânı görebilirdik ama bir sonraki karede ışık çoktan diğer uca ulaşmış olurdu. Bu, az çok şöyle gözükürdü:
Viagra ve diğer cinsel bozukluk ilaçlarının tıp dünyasında kullanılmaya başlanması cinsellik açısından gerçekten bir devrim yaratmıştı. Belirli sorunlardan dolayı veya yaşa bağlı ereksiyon problemi yaşayan... Daha fazla göster
Viagra ve diğer cinsel bozukluk ilaçlarının tıp dünyasında kullanılmaya başlanması cinsellik açısından gerçekten bir devrim yaratmıştı. Belirli sorunlardan dolayı veya yaşa bağlı ereksiyon problemi yaşayan kişiler, artık bu soruna boyun eğmeden gerekli ilaç ve tedavilerle mutlu bir cinsel hayat yaşayabiliyorlardı.
Ancak ereksiyon problemi yaşayanlara verilen bu ilaçlar bazı kişilere bütüncül bir çözüm sunamıyor. Diğer yandan kalp-damar hastalıkları ve tansiyon gibi sorunları olan insanlara reçete edilemiyorlar.[1] Bu nedenle Viagra gibi erektil disfonksiyonu iyileştiren ilaçlardan yararlanamayan insanlar için karpuz yemek doğal ve iyi bir çözüm olabilir!
Bilim insanları, İskoçya'nın Skye Adası'nda bulunan örnekler sayesinde yeni bir Teruzor türü tanımladı. Yeni Teruzor türü, Darwinoptera kladının bir parçasıdır. Keşif; kladın daha önce düşünülenden çok... Daha fazla göster
Bilim insanları, İskoçya'nın Skye Adası'nda bulunan örnekler sayesinde yeni bir Teruzor türü tanımladı. Yeni Teruzor türü, Darwinoptera kladının bir parçasıdır. Keşif; kladın daha önce düşünülenden çok daha çeşitli olduğunu, Jura'nın erken dönemlerinden sonlarına kadar, 25 milyon yıldan fazla bir süre varlığını sürdürdüğünü göstermektedir. Bu dönemde klad içindeki türler dünya çapında yayılmıştır.
Orta Jura'daki Teruzor fosillerinin nadir ve eksik olması erken Teruzor evrimini anlama konusunda büyük bir engeldi. Keşif, tüm Jura Teruzor kladlarının daha önce beklenenden çok daha önce, Erken Jura'nın sonundan önce evrimleştiğini ve Teruzorların sonunda Avialanlarla birlikte son Jura'da da varlığını sürdürdüğünü göstermektedir.
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş... Daha fazla göster
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.
Who am I? I, Robot. Bizzat yapay zeka, sibernetik, yazılım vs ilgili olduğum için kitabı çok beğendim. Çünkü kitaptakiler olabilitesi ilerleyen yıllarda baya yüksek şeyler. Evet robotlar başlangıçta insanlık için büyük bir korku nedeni olacak ama sonrasında vazgeçilemez olarak hayatımızın merkezinde olacaklar. Kitabı okurken ufkunuz genişlediğini bizzat hissediyorsunuz. Robotların kurallarını gördükçe günümüze isyan edebilirsiniz. Robotların üç kuralı var uyuyorlar. Bizim koskoca mevzuatımız var... Daha fazla göster
Who am I? I, Robot.
Bizzat yapay zeka, sibernetik, yazılım vs ilgili olduğum için kitabı çok beğendim. Çünkü kitaptakiler olabilitesi ilerleyen yıllarda baya yüksek şeyler. Evet robotlar başlangıçta insanlık için büyük bir korku nedeni olacak ama sonrasında vazgeçilemez olarak hayatımızın merkezinde olacaklar.
Kitabı okurken ufkunuz genişlediğini bizzat hissediyorsunuz. Robotların kurallarını gördükçe günümüze isyan edebilirsiniz.
Robotların üç kuralı var uyuyorlar. Bizim koskoca mevzuatımız var ama maalesef uygulanmıyor.
Kitabın baya akıcı sıkılmadan bir pazar günü tek seferde okuyabilirsiniz. Yazarın diğer kitaplarını okumak için okuma sırası araştırması yapmanızı tavsiye ederim.
Kitabı Emin Çapa'nın tavsiyesi üzerine okudum. Başarılıydı. Sıra ikinci önerdiği kitapta..
Bireyin yaşantıları, gelecekte kendini gösteren izler bırakır. Kalıcı öğrenmeyi gerçekleştirebilmenin en etkili yollarından biri de yaşantılara dayalı öğrenme yoludur. Yaratıcı drama özellikleri, çok... Daha fazla göster
Bireyin yaşantıları, gelecekte kendini gösteren izler bırakır. Kalıcı öğrenmeyi gerçekleştirebilmenin en etkili yollarından biri de yaşantılara dayalı öğrenme yoludur. Yaratıcı drama özellikleri, çok yönlü işlevselliği nedeniyle sınıf dışındaki amaçlara uygun her türlü ortamlarda özellikle yaşantılara dayalı Öğrenmeyi gerçekleştirmede etkili bir yöntem ve disiplindir.[1] Bu anlamda, eğitim programlarından çıkartılmış olsa da bilimsel düşünmeye bir temel sağlayacak olması nedeniyle önem taşıyan evrim teorisinin okul dışı ortamlarda öğretilmesi gerekmektedir. Böylece insanın nasıl yaratıldığına ilişkin görüşlere bir alternatif daha eklenmiş olacağı gibi insanlar da kendi var oluşları hakkında daha eleştirel düşünebileceklerdir.
Evrim teorisi okulöncesinden yükseköğretime, oradan yaygın eğitime kadar her insanın öğrenmesi gereken bir düşünce sistematiğidir. Kendi var oluşuna yönelik sorgulamalar yapan her insan, evrim teorisi eğitiminin olası öğrencisi olabilir. Edinecekleri mesleklerle geleceğin toplumunu inşa etmede önemli rol oynayacağı söylenebilecek üniversite öğrencileri, yoğun bir bilgi bombardımanıyla tamamladıkları, akademik başarı odaklı ilk ve orta öğretimden sonra geldikleri üniversitede mesleki uzmanlık kazanmanın yanında sosyal ve kültürel gelişim sağlayacakları olanaklarla da karşılaşırlar. Üniversite öğrencilerinin sosyal ve kültürel gelişimlerinin desteklenmesi edindikleri mesleği daha yaratıcı, insani ve estetik icra etmelerini sağlayabilir.
Biyolojik cinsiyet ile ilgili anatomik farklılıklar pelviste, halk arasındaki adıyla leğen kemiğinde kolayca ayırt edilebilmektedir. Erkek ve dişi Homo sapiens pelvisleri arasındaki yapısal farklılıklar,... Daha fazla göster
Biyolojik cinsiyet ile ilgili anatomik farklılıklar pelviste, halk arasındaki adıyla leğen kemiğinde kolayca ayırt edilebilmektedir. Erkek ve dişi Homo sapiens pelvisleri arasındaki yapısal farklılıklar, dişi pelvisi ile karşılaştırıldığında daha belirgin ve iyi işaretlenmiş kas ekleri ile birlikte daha büyük eklem yüzeyleri olan erkek pelvisinin daha kalın iskeleti ile ilgilidir.
Daha belirgin farklılıklar ise, elbette dişi pelvisinin doğuma uygun şekilde evrimleşmesinden kaynaklanmaktadır. Peki gerçekten öyle mi?
Canlı organizmalarda bazı hücreler, diğer hücreleri zalimce silip süpürür.[1] Bu "hücresel yamyamlık" yaygın, doğal bir süreçtir: Vücudunuzdaki beyaz kan hücreleri tam şu anda milyonlarca yaşlı... Daha fazla göster
Canlı organizmalarda bazı hücreler, diğer hücreleri zalimce silip süpürür.[1] Bu "hücresel yamyamlık" yaygın, doğal bir süreçtir: Vücudunuzdaki beyaz kan hücreleri tam şu anda milyonlarca yaşlı kırmızı kan hücresini tüketiyor. ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı'nda yayınlanan yeni araştırma, bu tür "yamyamlık" davranışlarını teşvik etmek için bir grup genin kullanılmasının yeni bir kanser immünoterapisi geliştirebileceğini öne sürüyor.[2]
Bu fikir, yeni makalenin kıdemli yazarı biyolog Denise J. Montell ve meslektaşlarının, hücrelerin sindirmeye çalıştıkları şeyleri sarmasına yardımcı olan Rac ailesindeki hiperaktif gen formlarının meyve sineği embriyolarında doku ölümüne neden olduğunu fark etmesiyle doğdu. Montell değiştirilen genlerin, hücrelerin "komşularını" tüketmesine neden olduğunu söylüyor. Bu genlerin RAC adında insanlara özgü versiyonları mevcut; Montell ise bunların, Santa Barbara'daki Kaliforniya Üniversitesi'nde çalışan yeni meslektaşı Meghan Morrissey'e kanser CAR-M immünoterapisi konusundaki çalışmalarında yardımcı olup olamayacaklarını merak etti.
Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı
görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
Kitabı okuduğum zaman 13 veya 14 yasındaydım o zaman kitabı baya beğenmiştim. Gerçi hala güzel buluyorum çünkü anlattığı şey çok gercek ve yaşanmış şeyler. Bu kitabı kendinize yakın hissetmenize sebebiyet veriyor. Kesinlikle tavsiye ederim. Bir günde bitirebileceginiz kadar akıcı
24 Nisan 2024 21:00
tarihinden 24 Nisan 2024 22:00 tarihine kadar.
MİNTEK - Medikal İnovasyon, Teknoloji ve Kuantum Derneği olarak, geleceğin sağlık teknolojilerine ışık tutacak bir etkinlikle karşınızdayız! Ücretsiz canlı yayınımızda, Deneysel Hayvan Modellerinde CRISPR/Cas9'un Yapay Zekâ ile Entegrasyonu konusunda dünya çapında tanınmış bir otorite olan Prof. Dr. Haydar BAĞIŞ ile birlikte olacağız.
Bu etkinlikte, modern biyoteknolojinin iki devrim niteliğindeki alanı olan CRISPR/Cas9 gen düzenleme tekniği ile yapay zekânın bir araya gelerek nasıl yeni ufuklar açtığını keşfedeceğiz. Prof. Dr. Haydar BAĞIŞ, deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda bu teknolojilerin nasıl entegre edildiğini ve sağlık alanındaki potansiyel etkilerini bizlerle paylaşacak.
Bu heyecan verici online konferansa katılmak için kayıt olmayı unutmayın! Etkinlik ücretsizdir ve herkesi sağlık teknolojilerindeki en son gelişmeleri öğrenmek ve uzmanlarla etkileşimde bulunmak için davet ediyoruz.
Sorularınız mı var? Bize ulaşın: [İletişim Bilgileri]
Etkinlik hakkında daha fazla bilgi için lütfen web sitemizi ziyaret edin: www.mintekder.com
Bu yılın başında başladığım ayın depremi serisinde Ocak 2024 Tacikistan depremi ve Şubat'ta yıl dönümü olması nedeniyle Kahramanmaraş depremlerini anlattım. Serinin Mart ayı depremi olarak 14 Mart 2024’de... Daha fazla göster
Bu yılın başında başladığım ayın depremi serisinde Ocak 2024 Tacikistan depremi ve Şubat'ta yıl dönümü olması nedeniyle Kahramanmaraş depremlerini anlattım. Serinin Mart ayı depremi olarak 14 Mart 2024’de Karadağ’da meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremi seçtim.
Karadağ depremi Bosna-Hersek sınırına yakın bir noktada meydana geldi ve İtalya'dan Macaristan’a geniş bir bölgede hissedildi. Yukarıdaki haritada depremi hisseden kişilerin Avrupa ve Akdeniz Sismoloji Merkezine (EMSC) bildirdikleri depremi hissetme şiddetlerinde gördüğünüz gibi deprem merkez üssüne yakın bölgelerde şiddetli bir şekilde hissedilmiş. Belli noktalarda koyu kırmızı ile gösterilen çok şiddetli yani yıkım yaratan kişisel veriler girilmiş olsa da deprem böyle bir yıkım yaratmadı. Bu maalesef internet trollerinin yalan ifadelerinin istenmeyen bir sonucudur.
Evet, gerçek! Ancak bunu anlamak için önce birkaç temel kavramı bilmemiz gerekiyor.Astrofotoğraf çekmenin en önemli metodu daha düşük enstantane hızları kullanarak daha uzun pozlamalar yapmaktır. Hiçbir fotoğraf anlık olarak kaydedilmez. Her fotoğrafın belirli bir pozlama süresi vardır ve bu süre, sensöre ne kadar ışık düşürüleceğini ayarlar. Pozlama süresinin değeri saniyenin 500'de biri (1/500") olabileceği gibi 30-40 saniye de olabilir, örneğin 20 saniyelik bir pozlama süresine sahip kamera deklanşöre... Daha fazla göster
Evet, gerçek! Ancak bunu anlamak için önce birkaç temel kavramı bilmemiz gerekiyor.
Astrofotoğraf çekmenin en önemli metodu daha düşük enstantane hızları kullanarak daha uzun pozlamalar yapmaktır. Hiçbir fotoğraf anlık olarak kaydedilmez. Her fotoğrafın belirli bir pozlama süresi vardır ve bu süre, sensöre ne kadar ışık düşürüleceğini ayarlar. Pozlama süresinin değeri saniyenin 500'de biri (1/500") olabileceği gibi 30-40 saniye de olabilir, örneğin 20 saniyelik bir pozlama süresine sahip kamera deklanşöre basıldığında 20 saniye boyunca sensörünü açık tutar ve ışık toplar.
Uzun pozlamanın astrofotoğrafçılık için önemli olmasının nedeni kameranın ışık toplama süresini arttırmanın sönük nesnelerin daha parlak ve ayrıntılı şekilde kaydedilmesini sağlamasıdır. Fakat uzun pozlamanın bir dezavantajı vardır: Pozlama yapılırken kameranın veya hedefin kıpırdamaması gerekmektedir.
Tüm Reklamları Kapat
Dünya kendi ekseni etrafında döndüğü için gece gökyüzü de sürekli hareket etmektedir. Bir taraftaki gök cisimleri yükselirken diğer taraftakiler ufka doğru alçalmaktadır. Bu yüzden uzun pozlamalı astrofotoğrafçılık yapılırken pozlama süresi gereğinden uzun olursa yıldız izleri (İng. "star trails") ile karşılaşılır:
Dolayısıyla bu durum, amatör astronomların yapabileceği pozlama süresini ciddi miktarda kısıtlamaktadır. Bu yüzden astrofotoğrafçılar yıldız izleyici (İng. "star tracker") isimli bir alet kullanırlar. Bu cihaz, kamerayı veya teleskobu gökyüzünün hareket hızı ile senkronize şekilde hareket ettirerek gök cisimlerini bir nevi "sabit" kılar:
Gelelim bahsettiğiniz videoya. Bu videoda da bir yıldız izleyici kullanılmış ve gökyüzü sabit tutularak çekim yapılmıştır. Görebileceğiniz üzere Samanyolu ve yıldızlar ufka doğru alçalıp batarken hala kadrajda kıpırdamadan durmaktadırlar. Bununla birlikte belirli aralıklar ile kaydedilen çok sayıda fotoğrafın art arda getirilip videoya dönüştürülmesi ile oluşturulmuş bu time-lapse'de sanki gökyüzü değil de yeryüzü hareket ediyormuş gibi bir etki oluşmaktadır. Ve aslında bu doğrudur! Neticede, bizler yeryüzünden gözlem yaparken gökyüzünün döndüğü algısına kapılırız. Lakin aslında yeryüzünün kendisi dönmektedir.
Bu tarz çekimler yaygındır ve başka örneklerini şu videoda ve bu videoda görebilirsiniz.
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz
makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir
çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi
buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha
fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya
bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu
var?
Etkinlik & İlan Platformumuzda
paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından
seslendirildiğini
biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast
Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify,
iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Evrim Ağacı ile bilimi keşfetmeye 2024 yılında da devam edelim!
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
Türkiye'nin en büyük bilim platformu olarak, 2024'te de bilim iletişimini güçlendirmeye devam etmek istiyoruz. Evrim Ağacı, sizin gibi bilimseverlerin desteğiyle büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Sizlerin maddi desteği bizim için çok değerli. 2024 yılında da bu destekle bilimi daha geniş kitlelere yayabiliriz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“
İnsanlar, özgür olduklarını ispatlamak için zincirlerini tıngırdatırlar.” Anonim
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim
oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).