Aslında Güneş gibi bir kaynaktan sürekli olarak enerji alan bir gezegende (Dünya), enerji üretimi için Güneş'ten yararlanan organizmaların evrimleşmesi pek de şaşırtıcı değil. Dolayısıyla fotosentezin varlığı çok da sıradışı olmamalı. Ancak süreç öylesine ilgi çekici ki, bilim insanları çok uzun yıllardır fotosentezin ayrıntılarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Günümüzde fotosentezden daha az verimli olan, onun "atası" olabilecek, fotosentez sürecine oldukça benzeyen ancak bazı noktalarını barındırmayan kemosentez gibi başka biyokimyasal süreçler biliniyor.
Yaklaşık olarak 3 milyar yıl önce fotosentezin evriminde ilkin prokaryotlardan ayrılan bir grup siyanobakterinin sahip olduğu kimyasallardan ışığa duyarlı olan bazılarının özelleşmesi sonucu, canlılık açısından çok "özel" olarak görebileceğimiz; ancak aslında doğa açısından son derece sıradan olan bir kimyasal tepkimenin olabilirliğini sağlamıştır: Fotosentez. Ardından mitokondrinin evrimine benzer şekilde endosimbiyoz teorisinde açıklandığı gibi fagolizozomdan kurtulan ve hücre içinde hayatta kalan siyanobakterilerin seçilimi ile kloroplast evrimleşmiştir. Fotosentezin evrimini ayrıntılı olarak incelediğimiz makalemize buradan ulaşabilirsiniz.
(...)