Dünya nüfusunun artmasıyla gıda tüketimi de artarken, gıda üretimi aynı oranda artmıyor. Hatta Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, sınırlı kaynaklardan üretilebilen gıdaların yaklaşık %5'i böcek istilası veya hasat sonrası bozulma nedeniyle kullanılamaz hale geliyor. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) açıklamasına göre, dünyadaki ölümlerin %35'inin gıda kaynaklı salgınlar ve parazitlerden kaynaklandığı bildirildi. Tüm bu nedenlerle gıda güvenliğini sağlamak, yani sağlıklı ve besin değerini korumak için yüzyıllardır çeşitli ürün ve teknolojiler geliştirilmiştir.
Gıdanın yüksek enerji ışınlarına maruz bırakılarak bir muhafaza sürekliliği olan "gıda ışınlaması", ürün güvenliği, mikroorganizmalardan korunma, raf ömrü gibi iyileştirmeler için 20. yüzyılın ikinci yarısında ön plana çıkmıştır. Gıdaların ışınlanması ile birlikte ışınlanmış gıdaların güvenliği tüm dünyada araştırılmaya başlanmıştır.