Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kurallarını Öğrenin!

Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kurallarını Öğrenin! PxHere
15 dakika
169,541
Evrim Ağacı Akademi: Türleşme Yazı Dizisi

Bu yazı, Türleşme yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Podcast
22:55
Gülfem Akdemir
Seslendiren
18
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Bilim insanları arasında türlerin standart bir şekilde isimlendirilmesi iletişimin kolaylaşması bakımından büyük öneme sahiptir. İşte bu nedenle, sınıflandırma bilimi olarak da bilinen "taksonomi", bir dizi kurallar bütününe sahiptir.

Sınıflandırma ve isimlendirme çok önemlidir. Çünkü bilim, belirli kavramlar üzerinden binlerce bilim insanının birbiriyle anlaşabilmesi ve farklı dillerde konuşuyor olsalar bile, aynı şeyi birbirlerine anlatabilmelerini gerektirir. Bu sebeple, canlılar bilimi olan biyoloji dahilinde, her canlının belirli bir sistem dahilinde sınıflandırılması ve isimlendirilmesi gerekmektedir. Sınıflandırmanın bir diğer gereksinimi de, evrim bir doğa gerçeği olduğu için, gerçekten de bu fenomene bağlı olarak birbirlerine benzeyen ve benzemeyen pek çok canlı bulunmasıdır. Bu benzerliklerin de kendi içerisinde gruplandırılması, taksonomi, yani sınıflandırma bilimini doğurur.

Tüm Reklamları Kapat

Birçok tür, belli bir grup organizma üzerinde uzman olan taksonomlar tarafından isimlendirilirler. Yeni bir isimlendirme, denizin derinliklerinde keşfedilen, daha önce hiç görülmemiş bir tür için yapılabileceği gibi, bir müzenin tozlu raflarında incelenmeyi bekleyen, doğadan toplanmış örnekler için de yapılabilir. Kimi zaman yüzlerce yıl önce keşfedilmiş veya doğada yakalanmış canlılar, yeni bir analiz sonucunda yeniden keşfedilebilir ve ilk defa bir tür ismi alabilirler. Dahası, kimi zaman aynı türe ait olduğunu düşündüğümüz canlıların, daha kapsamlı analizlerle aslında ayrı türlere ait oldukları ortaya çıkarılabilir. Buna taksonomi dilinde "revizyon" adı verilir ve "sonradan yapılan detaylı analizler" için kullanılır. Fakat bir türün bilimsel adı, o türe ait analiz resmi bir hakemli dergide yayınlanana kadar resmiyet kazanmaz. 

Ne yazık ki ülkemizde bu bilimin üzerine fazla eğilinmediği için, İngilizce ve Latince sözcüklere Türkçe karşılıklar bulmakta zorlanılmaktadır. Bu sebeple, hemen her kavramın İngilizcesini ve Latincesini de sizlere sunacağız. Bir de, mümkün olduğunca Türkçe literatürde geçen haliyle çevirilerini vermeye çalışacağız.

Tüm Reklamları Kapat

Taksonominin Temel Kuralları

Tabii ki, taksonominin ilk kuralı, birbirinden farklı türden olan canlıların aynı tür ismini asla taşıyamayacak olmalarıdır. Fakat cins düzeyinde kimi zaman çakışmalar görülebilir; buna da ancak farklı alemlerden canlılar için kullanılırsa izin verilmektedir. Örneğin Alsophila cinsi, hem bir eğreltiotu, hem de bir güve cinsinin adıdır. 

Taksonominin ikinci kuralı, öncelik kuralı olarak bilinir. bir canlı grubuna verilen isim, o canlıya ait elde olan eski isim olmalıdır. Bu sayede, ismi önce belirleyenin tercihi garantilenmiş olur. Eğer ki birbirinden bağımsız olarak aynı türü, farklı şekillerde isimlendiren taksonomlar varsa, kabul edilen isim, ismi ilk veren araştımacınınki olacaktır. Fakat kimi zaman iki isim de bağımsız olarak ün kazanabilir. Bu durumda, eski olan isim resmi isim, daha sonradan verilen isim ise eş anlamlı tür adı olarak verilir.

Eğer ki birden fazla tür, yanlışlıkla tek bir tür altında isimlendirildiyse, yazarların aslında ayrı türler olan canlılardan hangilerini kullanarak bu ismi verdiklerine bakılır. Eğer ki bu kullanımlar çakışmıyorlarsa, birbirinden ayrılan türlere o yazarların ayrı ayrı seçtikleri isimler resmi isim olarak verilir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bundan doğacak karışıklıkları önlemek için genellikle taksonomlar öncelikle bir tip-tür (holotip) seçerler. Bu canlı, bir türün adını taşıyan resmi bir bireydir. Genellikle, tek bir canlı olmaması için paratip adı verilen ikincil örneklerle desteklenirler. Bu canlılar, müzelerde özenle saklanırlar ve hiç bozulmamaları sağlanır. Diğer taksonomlar, ona bakarak türlere ve isimlere karar verirler. 

Revizyonlar

Genellikle revizyon yapılacağı zaman bir canlı, bir gruptan diğerine taşınır veya yeni bir grup olarak diğerlerinden ayrılır. Bu tür değişimlere bazı örnekler vermek gerekirse:

  • Daha önceden ayrı gruplara yerleştirilmiş; aslında aynı türe ait olan canlılar tek bir grup altında toplanırlar. Bu, genellikle, bu canlıların çok yakın olduklarının tespit edilmesi sonrası yapılır. Bu türler kendilerine ait belirleyici adları taşımayı sürdürürler; ancak eğer ki bir diğer cinse taşınacak olurlarsa, o türü tanımlayan araştırmacının adı parantez içerisinde belirtilir.
  • Bir tür bir cinsten atılabilir ve diğer bir cinse taşınabilir. Bu genellikle belli bir türün diğerleriyle o kadar da yakın akraba olmadığının keşfi sonucu yapılır.
  • Birbirinden farklı olduğu düşünülen türlerin aynı tür oldukları tespit edilir ve tür isimleri eş anlamlı hale getirilir.
  • Yeni türler tanımlanabilir.

Daha üst düzey taksonları (canlı gruplarını) isimlendirmek için kullanılan kurallar da türleri isimlendirme kurallarına benzerdir. Hayvanbiliminde (zooloji) ve giderek artan bir biçimde bitkibilimde (botanik) alt aileler, ailleer ve hatta takımlar, en tipik olarak tanımlanmış cinse bakarak belirlenirler. Bitkilerde birçok aile adı -acea eki ile biter. Zoolojide ise alt aile adları -inae ile, aile adları -idae ile biter. Örneğin ev farelerinin cinsi olan Mus (Latincede "fare" anlamına gelen mus ya da muris sözcüğünden gelir), Muridae ailesine, Murinae alt ailesine aittir. Benzer şekilde güllerin bilimsel adı olan Rosa, Rosaceae ailesine aittir. Bu tür ekler bazı spesifik canlı gruplarında da standart hale gelmiş olabilir; fakat bunlara her zaman uyulmaz. Örneğin Passer cinsi kuşların ait olduğu takım, takımların eki olan -formes ile biter: Passeriformes. Buna genelde uyulmaya çalışılsa da, bazen sapmalar görülebilir.

Dikkat edilebileceği gibi sadece tür ve cins adları italik yazılır. Diğer taksonomik isimler hiçbir zaman italik yazılmaz, sadece ilk harfleri büyük yazılır.

Türlerin Bilimsel İsimlendirilmesi Nasıl Yapılır?

Biyolojik olarak türler, çoğumuzun bir şekilde aşina olabileceği üzere, genellikle iki kelime ile isimlendirilirler. Bu sisteme, ikili isimlendirme (binomial nomenclature) denir. Bu yöntemin bazı önemli kuralları vardır. Bunlara kısaca değinmemiz gerekirse:

Tüm Reklamları Kapat

  • Kullanılan dil Latince olmak zorundadır. Başka dillerdeki sözcüklerin Latinceleştirilmiş versiyonları da kabul edilebilir.
  • Her tür, iki kelime ile tanımlanır.
  • Bu kelimelerden ilki cins adını belirtir.
  • İkinci kelimeye “belirleyici isim” adı verilir.
  • İki kelime, birlikte “tür ismi”ni oluşturur.
  • Yazılı kaynaklarda mutlaka eğik veya altı çizili olarak yazılırlar. Eğer imkân yoksa, "tırnak içinde" yazılmalıdırlar.
  • Cins adının ilk harfi mutlaka büyük harfle yazılır. Sonraki isimlerin hepsi küçük harflidir.
  • Kimi zaman, az sonra tanımlayacağımız “alt tür”leri belirtmek için üçüncü bir isim kullanılır. Bu kelime için de kurallar, “belirleyici isim” için uyulması gereken kurallarla aynıdır.
  • Geleneksel olarak o türe adını veren kişinin ismi de parantez içerisinde (veya parantez olmaksızın) türün adının yanına eklenir. Bir örnek olarak halk arasında mısır kök solucanı böceği olarak bilinen canlının adı Diabrotica virgifera (LeConte) olarak yazılır.

Bir türün adını verirken uyulması gereken daha birçok kural vardır ve bu kuralların bazıları bir dil olarak Latincenin kurallarından gelmektedir. Örneğin cins adı ile belirleyici ad, cinsiyet bakımından uyumlu olmalıdır. Mesela kahverengi sıçanlar için Rattus norvegicus adı kullanılmalıdır, Rattus norvegica değil.

Dahası, verilecek ismin en azından temel düzeyde anlamlı sözcüklerden oluşması tavsiye edilir; ancak bu zorunlu değildir. Örneğin altın kanatlı çalıbülbülü için verilen Vermivora chrystoptera adı "solucan yiyici" ve "altın-kanatlı" sözcüklerinin birleşiminden oluşmaktadır. Bir diğer örnek ise, türü keşfeden veya atfedilen kişinin adının türe verilmesidir: Warschewtisch'in kurbağası olarak bilinen canlının bilimsel adı Rana warschewitschii olarak bilinir.

Geleneksel olarak taksonomlar türlere kendi isimlerini vermezler. Bunun yerine, saygın gördükleri veya onurlandırmak istedikleri bir diğer bilim insanının adını verirler.

Örnekler

Üç örnekle üzerinden geçecek olursak:

Tüm Reklamları Kapat

  • Panthera: Aslan, kaplan, jaguar ve leoparları kapsayan cinsi tanımlar. Türkçede “panterler” olarak bilinir. Bu cinsten bahsederken, eğer ki türlere işaret edilmek isteniyorsa, ancak belirli bir tür ifade edilmeyecekse, “herhangi bir panter türü” anlamında Panthera sp. kalıbı kullanılır. Sondaki “sp.” eki, "tür" (İngilizce: “species”) anlamına gelir.
  • Panthera tigris: Kaplan türünü tanımlar.
  • Panthera tigris altaica: Siberya Kaplanı’nı tanımlar.

Üç yazım da ikili isimlendirme kurallarına uygun olarak yazılmıştır. Cins adları, belirleyici adlar ve tür adları mutlaka eğik veya altı çizili yazılırlar. Ancak daha üst taksonomik gruplar bu şekilde yazılmak zorunda değildirler. Örneğin "İnsansı Maymunlar" süperfamilyasını tanımlayan Hominoidea kelimesi, normal bir şekilde yazılır. Dolayısıyla bu eğik ya da altı çizili yazım cins, belirleyici ve tür adlarında geçerlidir. 

Burada altı çizilmesi gereken bir diğer nokta da, Latince haricindeki bu tanımlamaların bilimsel anlamı olmamasıdır. Yani “kaplan” (ya da İngilizce “tiger”) resmi bir tür adı değildir; ancak Panthera tigris resmi bir tür adıdır.

Taksonomik Seviyeler

Taksonomi'de gerçekten çok kapsamlı gruplar bulunmaktadır. Ancak bunlardan en sık kullanılanları, genişten sınırlıya doğru olmak üzere şöyle sıralanır:

  • Alan (Domain)
  • Alem (Regnum/Kingdom)
  • Şube/Filum (Phylum)
  • Sınıf (Class)
  • Takım (Order)
  • Aile/Familya (Family)
  • Cins (Genus)
  • Tür (Species) 

Genellikle ülkemizde lise eğitiminde değinilen bu sıralama, gerçekten oldukça karışık bir hal alabilmektedir. Unutmamak gerekir ki evrim, oldukça kademeli ve yavaş bir süreçtir; bu sebeple canlıların sınıflandırılması oldukça zor olabilmekte, yeni bulunan bir tür, birden fazla sınıflandırma birimine aitmiş gibi görünebilmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Makine Olmak

2018 WELLCOME KİTAP ÖDÜLÜ
2017 KRALİYET AKADEMESİ BİLİM KİTABI ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
2017 BAILLIE-GIFFORD KURGUDIŞI KİTAP ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
Bu kitap size Jules Verne’in fantastik yolculuklarını anımsatabilir ya da engin bir hayal gücünün ürünü gibi gelebilir. Sorun şu ki, değil. Phoenix Havaalanı’nın yakınındaki kriyonik muhafaza deposunda metal silindirlerin içinde, sonsuzluğa uyanmayı bekleyen ilk insan bedenleri bulunuyor. Ünlü mucit Ray Kurzweil sonsuzluğu yakalama umuduyla günde 100 adet hap yutuyor. Sayıları giderek büyüyen bir kalabalık, insanın ölümü yeneceğine inanıyor.

İnsanın biyolojik sınırlarını esnetme uğraşındaki transhümanizm hareketi altın çağını yaşıyor. Elon Musk’ın yapay zekâyı beynimize eklemleme, Google’ın yaşlanma sorunumuzu çözme hedefiyle biyoteknoloji yatırımları yaptığı bir dünyada ölümsüzlüğe oynamak artık eskisi kadar marjinal görülmüyor. Gazeteci Mark O’Connell, MAKİNE OLMAK’ta hareketin içine doğru büyüleyici –ve ürkütücü– bir keşfe çıkıyor. Laboratuvarlarına giriyor, siborga dönüşmek için ciltlerinin altına çipler yerleştiren bir biyo-hacker topluluğuyla bodrumlarında tanışıyor; buralarda insanı afallatan yeni teknolojik olasılıklar ve bunların yarattığı ahlaki ikilemlerle yüzleşiyor. Makine Olmak, insanın mümkün geleceğini –ve mümkünün sınırlarını– görebilmek için ufuk açıcı bir kitap.

Devamını Göster
₺165.00
Makine Olmak
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bu sebeple bilim insanları bu sınıflandırmaya ara basamaklar ekleyerek, tıpkı evrimdeki gibi, yumuşak bir geçiş yaratmaya çalışmışlardır. Bunun için ise üst (super) ve alt (sub) ön eklerini kullanırlar. Yukarıda saydığımız herhangi bir sınıflandırma birimine bu ön eklerden birini ekleyerek, daha üst bir sınıflandırma birimini veya daha alt bir sınıflandırma birimini işaret edebilirsiniz.

Ayrıca kimi zaman, bazı kaynaklarda bu birimlerin arasına üst veya alt şeklinde girmek yerine, doğrudan başka sınıflandırma birimleri de dahil edilebilir. Bunlardan en sık kullanılanı, familya ile cins arasında kullanılan bir birim olan oymak/tribü (tribe) denen bir birimdir. Bir diğer örnek, kimi kaynak tarafından Sınıf ve Takım arasında kullanılan lejyon (legion) birimidir. Yani taksonomi, ihtiyaca göre değişebilmekte ve geliştirilebilmektedir.

Taksonomik Seviyelendirme Örneği

Şimdi bir örnek görelim. Etrafımızda oldukça sık gördüğümüz hayvanlardan birini ele alalım: Ev kedisi (Felis domesticus). Bu hayvanın sınıflandırma bilimindeki yeri şu şekildedir:

  • Alan: Ökarya (Eukarya) 
  • Alem: Hayvanlar (Animalia) 
  • Şube/Filum: Kordalılar (Chordata) 
  • Sınıf: Memeliler (Mammalia) 
  • Takım: Etçiller (Carnivora) 
  • Aile/Familya: Kedigiller (Felidae) 
  • Cins: Kedi (Felis
  • Tür: Ev Kedisi (Felis domesticus)

Taksonomik Sınıflandırma Neye Göre Yapılır?

Şimdi, bu sınıflandırmanın neye göre yapıldığına bakalım. İlk olarak, şu temel ve basit kuralları unutmamak gerekir: Yukarıdan aşağıya doğru birey sayısı azalırken, bireyler arası benzerlik artar.

Her bir basamak, belirli özelliklere göre düzenlenmektedir. Örneğin, en üstten başlayacak olursak, ökarya dediğimizde, bu gruba giren bütün canlıların çekirdekli hücrelere ve zar yapılı organellere sahip olan ökaryotlar olduğunu biliriz. Bu gruba, çekirdeksiz ve zarlı organellere sahip olmayan hücrelerden oluşan prokaryotlar girmez örneğin.

Daha aşağıya indiğimizde, belirsizlik azalır, belirginlik artar. Gerçekten de, bir aşağıya indiğimizde, Hayvanlar Alemi olarak bakarsak, bu gruptaki canlıların tamamı genellikle aktif olarak yer değiştirebilen, heterotrof (kendi besinini üretemeyen, dışarıdan alan), çok hücreli ve bir önceki basamağın da özelliğini taşımak zorunda olduğundan, ökaryotik canlılardır. Örneğin bitkiler, bakteriler, mantarlar, arkeler ve protistalar artık ilgi alanımız değildir. Yani ökaryotlar arasından, spesifik bir grubu, daha bilimsel adıyla spesifik bir alemi seçmiş oluruz.

Daha sonra gelen filum, halen çok geniş bir canlı grubunu barındırıyor olsa da, sınıflandırma bilimi gereği canlıların özellikleri daha spesifikleşmiştir. Gerçekten de Kordalılar filumuna ait bir birey mutlaka ilkel ya da ergin dönemde notokord denen sırt ipliğine sahip olmak zorundadır. Elbette ki, kendisinden önceki basamakların özellikleri de halen taşınmaktadır. Artık, Kordalılar filumuna girdiğimizden ötürü, diğer filumlar olan Kafadanbacaklılar, Eklembacaklılar gibi onlarca filumdan bahsetmediğimizi belirtmiş oluruz. Hayvanlar Alemi altında 40 civarı filum bulunur. Örneğin orada belirtilmediği halde, Kordalılar filumu altında bulunan bir alt-filum olan Omurgalılar'dan da bahsedersek, artık sadece sırt ipliğine değil, bunun ilerleyen dönemde gelişerek bir omuriliğe dönüşen yapıya sahip canlılardan bahsettiğimizi ilan etmiş oluruz.

Daha da spesifikleştirerek Memeliler sınıfına girdiğimizde artık kuşlardan, sürüngenlerden, balıklardan, vs. bahsetmediğimizi belirtmiş oluruz ve bu gruptaki tüm hayvanların süt bezleri vardır, kılları vardır, yavrularını belli bir süre ana karnında taşırlar, vb. ortak özellikleri vardır.

Daha da aşağılara indiğimizde, Etçiller takımından bahsederek durumu spesifikleştirir ve otçul olmayan memeli hayvanları ele aldığımızı belirtiriz. Kedigiller ailesine veya familyasına girdiğimizde, artık köpekler, akrabaları ve köpek benzeri türlerden değil, kediler ve türevlerinden bahsedeceğimizi ilan ederiz.

Ve son olarak cins ve tür de, bize son derece spesifik olarak tek bir hayvan türünü belirtir. Böylece oldukça kapsamlı bir şekilde, bir türün pek çok özelliğini bilebiliriz.

Tüm Reklamları Kapat

Bu uzun anlatımdan da anlayabileceğiniz gibi, sınıflandırmanın çok önemli bir görevi vardır: sınıflandırma sayesinde, bir türün adını bilmemiz bile, eğer taksonomi bilgisine sahipsek, o canlıya ait onlarca özelliği bir anda bilebilmemizi sağlamaktadır.

Yumuşak Geçişler ve Gereksinimden Doğan Seviyeler...

Şimdi, yukarıda da verdiğimiz örnekten anlayabileceğiniz gibi, daha yumuşak geçişler için üst ve alt ön ekleri oldukça faydalı olabilmektedir. Örneğin bir alt tür, bir türün belirli bir coğrafyada yaşayan ve yeni bir tür olacak kadar farklılaşmamış olan çeşitlerine denirken, üst takım ya da süper takım, dinozorlar gibi birden fazla takımı barındıran ancak bir sınıf olamayacak kadar geniş olmayan canlı grupları için kullanılır.

Bir diğer önemli nokta da şudur: Bazı durumlarda, bu sınıflandırmanın dışına çıkarak, bazı arzulanan özellikleri vurgulamak adına orjinal sınıflandırmalar yapılabilir. Örneğin hayvanları simetrilerine göre sınıflandırmak isteyen ve bunu özellikle vurgulamak isteyen biri, yukarıdaki standart taksonomi yerine, bu sınıflandırmada resmi olarak bulunmayan çift yanlı simetrik (bilateria) veya ışınsal simetrik (radiata) gibi aslında bu sıralamadan hiçbirine girmeyen tanımlar yapabilir. Bunun bir diğer örneği de, bitkileri sınıflandırırken, bu klasik sınıflandırma birimlerinden hiçbirine uygun olmayan biçimde, çenek sayısına göre bitkileri sınıflandırarak tek çenekli (monocot) veya çift çenekli (dicot, eudicot) denebilir. Bunlar sınıflandırılmamış (unranked) sınıflandırma olarak isimlendirilebilirler.

Eğer sınıflandırma birimi bu şekilde belirgin ya da standart değilse, bir ata ve o atadan gelen tüm torunları içine alan sınıflandırma terimine klad (clade) denir. Klad, belirli bir sınıflandırma birimi değildir ve her zaman "grup" anlamına gelecek şekilde kullanılabilir. Bu şekilde standart dışı isimlendirilmelerinin sebebi, dediğimiz gibi, bilim insanlarının özellikle belirli özellikleri vurgulamak istemelerinden ancak modern ve standart sistematiğin buna kimi zaman izin vermemesinden kaynaklanmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Az önce saydığımız gibi çok yaygın sınıflandırmalar artık bilim insanları arasında norm haline gelmiştir; her ne kadar modern sınıflandırmaya uymasalar bile. Bunun sebebi biraz da, Taksonomi'nin de, bilim ile paralel olarak gelişmesi ve ihtiyaçlara cevap verecek şekilde modifiye edilmesidir. Buna, yazının sonunda tekrar döneceğiz.

Klad (Clade)
Klad (Clade)

Örneğin yukarıdaki resimde, ortak atayı da içine alan her türlü gruplandırma bir "klad" gösterir. Yani Tür A ve Tür B'yi, ayrıldıkları noktadan itibaren alırsak, bu bir kladdır. Tür A, Tür B ve Tür C'yi, ortak atalarıyla birlikte alırsak (tani resmin tümünü) bu da bir kladdır. Ancak sadece Tür A'yı alırsak, bu bir klad göstermez. Veya Tür A ve Tür C'yi birlikte ele alır; ancak ortak atalarını ele almazsak, bu da bir klad belirtmez.

Taksonomide Son Ekler

Latincenin sınıflandırma üzerindeki etkisi, genel olarak Biyoloji ve Tıp'ta olduğu gibi oldukça yoğundur. Biz de buna uyarak, size yukarıda verdiğimiz ön eklerden sonra, şimdi son ekleri vermek istiyoruz. Çünkü bir Latince sınıflandırma ismi duyduğunuzda, bunun sınıf mı takım mı olduğunu anlayabilmeniz ancak bu son ekleri bilmenize bağlı olabilecektir.

Ancak burada da bir zorluk karşımıza çıkmaktadır: Son ekler, sınıflara göre değişebilmektedir. Yani hayvanlar için kullanılan son ekler ile, mantarlar veya bitkiler için kullanılan son ekler farklı olabilmektedir. Biz burada sadece bitki ve hayvanlardan bahsedeceğiz, en sık onlar kullanıldığı için. Gelecekte daha ayrıntılı konulara da girebiliriz.

Tüm Reklamları Kapat

Bitkiler için kullanılan son ekler, oldukça üst sınıflandırma birimlerine kadar gidebilmekte ve Şube'den başlamaktadır. Listeleyecek olursak:

  • Şube: -phyta
  • Alt Şube: -phytina
  • Sınıf: -opsida 
  • Alt Sınıf: -idae 
  • Takım: -ales
  • Alt Takım: -ineae
  • Üst Familya: -acea 
  • Familya: -aceae 
  • Alt Familya: -oideae 
  • Oymak/Tribü (Tribe): -eae 
  • Alt Oymak: -inae 

Bunlar ilk bakışta zor gibi gelebilse de, sıkça kullanıldığında son derece faydalı olacak şekilde öğrenilebilmektedir. Hemen bir örnek üzerinden açıklayalım:

  • Şube: Bryophyta (Yapraklı Kara Yosunları)
  • Sınıf: Takakiopsida
  • Takım: Takakiales
  • Familya: Takakiaceae

Burada ayrıntılarına girmiyoruz, ancak yukarıdan aşağıya inildikçe, belirli özelliklerin kısıtlandığını ve canlıların spesifikleştiğini unutmayınız. Bu örnekteki sınırlandırma, genellikle coğrafi koşullara göre olmaktadır. Dediğimiz gibi, uzatmamak adına buna girmeyeceğiz.

Hayvanlara geldiğimizde ise çok daha kısıtlı bir son ek listesi görürüz:

Tüm Reklamları Kapat

  • Üst Familya: -oidea 
  • Familya: -idae 
  • Alt Familya: -inae
  • Oymak/Tribü: -ini 
  • Alt Oymak: -ina

Bunu da bir örnek üzerinden açıklayalım ve örnek olarak en bildiğimiz hayvan türü olan insanı seçelim:

  • Üst Familya: Hominoidea (İnsansı Maymunlar / İnsaymunlar)
  • Familya: Hominidae (Hominidler / Büyük İnsaymunlar)
  • Alt Familya: Homininae (İnsanlar, Goriller, Maymunlar ve İnsansılar)
  • Oymak/Tribü: Hominini (İnsanlar ve Şempanzeler)

Sonuç

Taksonomi, pek çok bilim insanı tarafından farklılaştırılmış bir bilim dalıdır ve bu sebeple günümüzde halen amansız tartışmalar sürebilmektedir. Evrim, bilimsel bir gerçek olarak, son derece yavaş ve kademeli işleyen bir süreç olduğundan ötürü, canlıların sınıflandırılması da güç olabilmektedir.

Unutmamak gerekir ki, bu güçlükler, evrimin kanıtlayıcı bulgularını zora düşürmek yerine, tam tersine, evrimin kademeli geçişini göstermektedir. Yani yeni bulunan bir canlının hangi gruba ait olduğunun bilinememesi, bilimin yetersizliğinden çok, türler arası geçişlerin genellikle pürüzsüz ve yavaş olmasındandır.

Taksonomi'nin görevinin abartılmaması da son derece önemlidir. Taksonomi, en nihayetinde bilim insanları arasında anlaşmayı sağlamayı hedefleyen bir dilden ibarettir ve bilimin gerçekliği veya bulguları üzerinde hiçbir söz hakkına sahip değildir.

Ne yazık ki taksonomiyi öğrenmenin çok kolay bir yolu yoktur. Tamamen pratik yaparak ağız alışkanlığı edinmek ve bol bol canlı sınıflandırıp, doğruluğunu test etmek şeklinde çalışılmalıdır. Bunu yapan bir birey, kısa bir süre içerisinde pek çok sınıflandırmanın altından başarıyla kalkabilecektir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Türleşme Yazı Dizisi

Bu yazı, Türleşme yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
154
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 79
  • Bilim Budur! 44
  • Merak Uyandırıcı! 35
  • Muhteşem! 27
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 23
  • Umut Verici! 12
  • İnanılmaz 9
  • Korkutucu! 4
  • Güldürdü 2
  • İğrenç! 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • D. J. Futuyma. (2019). Evolution. ISBN: 1605356050. Yayınevi: Oxford University.
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 17:53:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3171

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kurallarını Öğrenin!. (23 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 28 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3171
Bakırcı, Ç. M. (2014, December 23). Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kurallarını Öğrenin!. Evrim Ağacı. Retrieved March 28, 2024. from https://evrimagaci.org/s/3171
Ç. M. Bakırcı. “Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kurallarını Öğrenin!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 23 Dec. 2014, https://evrimagaci.org/s/3171.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kurallarını Öğrenin!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 23, 2014. https://evrimagaci.org/s/3171.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close