Ana Hatları ile Tunç Çağı
Tunç Çağı'nın sonunda, Yakındoğu'da gerçekleşen katliama neden olan Deniz Kavimleri için şöyle der Hesiodos:
Bir üçüncü soy yarattı tanrılar babası Zeus.
Bu tunç soylular gümüş soylulara hiç benzemiyordu,
Birer kütük gibiydi bunlar, güçlü kuvvetli, korkunç,
İşleri güçleri azıtmak, saldırmak, öldürmekti,
Bunlar ekmek yemiyordu, taş gibiydi yürekleri,
Korku salıyorlardı gittikleri yere.
Önünde durulmuyordu güçlerinin...
Tunç, kalayın ve bakırın karışımından oluşur.
Doğu Anadolu'da İlk Tunç Çağı - 1
Mezopotamya'da 4. binyıl boyunca kültürel bir birliktelik söz konusudur. Bu kültürel birliktelik, 3. binyıl başlarında çöküntüye uğrar. Bu çöküntü ile birlikte farklı farklı bölgelerde, farklı farklı kültürel ve politik yapılanmalar ortaya çıkar. Kent merkezleri, etkili birer politik güç olmaya başlarlar. Kentleri çevreleyen sur duvarları, savunma amaçlı olmanın yanısıra kentler ile kırsal kesim arasındaki sınırları da belirler.
Kentlerin sınırlarının daha açık seçik belirlenmesi, denetim altındaki bölgelere ve sakinlerine farklı farklı kimlikler ve yaşayış modelleri sunmuştur. Tunç Çağı'nın kuyruksuz maymunları şimdi herhangi bir kabileye üye olmaktan veya herhangi bir kabilenin adı ile anılmaktan daha çok, kentlere veya bölgelere göre olan yurttaşlıkları ile tanınmaya başlamıştır. Bu sistem beraberinde, toprakların kolay geçilebilir veya seyehat edilebilir özelliklerine darbe vurmuştur.
Aşağı ve Yukarı Mezopotamya yerleşimlerinde, kentsel gelişim hızla devam etmektedir. Bu gelişim, daha dağlık olan kesimler ile sınır bölgelerinde kesintiye uğrar. Bir tarafta Anadolu'ya özgü ve birkaçında savunma amaçlı sur duvarı olan yerleşim modelleri vardır. Diğer tarafta ise, Mezopotamya tipli tapınakları ve sarayları olan mühürlü yönetim düzenleri kaybolmaya başlar.
Bölgedeki merkezi ekonominin çöküşü en güzel 4. binyıl sonlarındaki Arslantepe'de izlenir. Burada yer alan tüm anıtsal yapılar, tekrar inşa edilmemek üzere, yıkıntıya uğrarlar. Bu alanların yeni sahibi, artık, Transkafkasya kökenli göçebeler olan Karaz Kültürü'nün yaratıcılarıdır. Karaz Kültürü'nün sakinleri, önceki yapıların mimarisinden farklı olarak, ahşap dikmeli-dal örgülü yapılaşmayı beraberlerinde getirmişlerdir. Evler, hafif yuvarlak köşeli ve hemen hemen dikdörtgen biçimlidirler. Ayrıca, kırmızı-siyah boyalı çanak çömleklerini de elde biçimlendirmişlerdir.
Malatya - Arslantepe
Fırat Havzası'nda ise; dal örgü yapıların dışında, kerpiç tuğlalardan inşa edilmiş yapılara da rastlanır.
Transkafkasya kökenli toplulukların ve diğer çeşitli kültürel oluşumların, 3. binyılın ilk yarısı boyunca, dönem dönem ve tekrar tekrar belirmesi Doğu Anadolu'daki dinamiklerin birbirleriyle devamlı olarak etkileşimde bulunduklarını gösterir.
evrimagaci.org/dosyalar/icerikler/50099286_malatya-elazio-bolge.JPG" style="height: 302px; width: 560px;" />
Karaz Çanak-Çömlek Ürünleri
Doğu Anadolu'da İlk Tunç Çağı 2 - 3
İlk Tunç Çağı 1'de yer alan farklı geleneklerin getirdiği yenilikler ile yeni bir kültürel evrim süreci içine girilir.
Transkafkasya kökenli toplulukların gelenekleri, bölgede önceden var olan kültürleri etkileyerek geleneklerinin ve göreneklerinin değişmesine yol açar. Ekonomi ise, yine büyük ölçüde göçebeliğe dayanır.
Bu dönem ile ortaya çıkan çanak çömleğin hemen hemen hepsi, elde biçimlendirilmiştir. Biçim ve işlev bakımından da önceki dönemlerden farklıdırlar. Transkafkasya kökenli kırmızı-siyah boyalı çanak çömlekler daha da geliştirilmiştir. Kırmızı-siyah boyalı açkılı kaplar ve üzerine kırmızı veya kahverengi geometrik motiflerin işlendiği çömlekler vardır.
Arslantepe - Transkafkasya Kökenli Bir Köy...
Mimari, sonraki süreçlerin öncül habercisi gibidir. Arslantepe İlk Tunç Çağı 2 dönemine tarihlenen 6c evresine ait evler sadece höyüğün en üst kısmında görülürler. Burada, dikdörgen odalardan oluşan oldukça büyük bir ev gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu evin iç mimari öğeleri, İlk Tunç Çağı 1 döneminin evlerinden oldukça farklıdır. Evin içinde at nalı biçimli ocak, iki kubbeli fırın vardır. Her iki öğe de, İlk Tunç Çağı 3 dönemi evlerinin yaygın unsurlarındandır.
Büyüklü küçüklü yerleşimler, hiyerarşinin birer belirtisidir. Bazı yerleşmelerin kapladıkları alanlar ise, bu dönemle birlikte genişleme göstermiştir. Arslantepe ve Tülintepe bunlardandır. Sokaklar daha bir düzenli yapılmıştır, işlikler ilgi çekicidir. Şehir duvarları ise, çekişmelerden kaynaklı daha bir görkemlidir.
At Nalı Ocak Tipi Ürünlerine Örnek
Ölü Gömmede Yeni Bir Uygulama: Taş Sanduka Mezarlar
Arslantepe'de, 4. binyıl sonlarındaki kamusal alanda, farklı denilebilecek bir mezar ortaya çıkarılmıştır. Üzeri, oldukça kalın olan taş bloklar ile örtülmüş olan bu mezar, 5 metre çapındaki bir çukurun içinde ortaya çıkarılmıştır. Mezarın sahibi olan yetişkin erkeğin yanına, ölü hediyesi olarak, 65 adet metal nesne bırakılmıştır. Bu nesneler özellikle bakırdan, gümüşten ve altından yapılma olan silahlar, çeşitli aletler, süs eşyalarıdır. Yine bu mezarda, Mezopotamya kökenli çark yapımı saklı astar bezekli çömlek ile birlikte bulunan Transkafkasya kökenli elde biçimlendirilmiş kırmızı-siyah çanak çömlek, iki farklı bölge arasındaki sıkı ilişkiyi doğrular.
Arslantepe Soylu Mezarı
Batı Anadolu'da İlk Tunç Çağı - 1
Kültür bölgeleri arasındaki etkileşimler ve iç dinamikler ile, yerel denilebilecek, yönetim sistemleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar.
Batı Anadolu'da yapılan araştırmalarda, İlk Tunç Çağı 1 dönemi yerleşmelerinde, şu an için yerel yöneticilere ait diyebileceğimiz belirgin yapılara rastlanmamıştır. Bu durum, yöneticinin statüsünün henüz mimariye yansımadığı şeklinde de yorumlanabilir. Kültür gruplarını tek elinde tutan merkezi siyasal otoriteler yoktur. Diğer yandan merkezi sayılabilecek yerleşmelerin kuvvetli surlarla çevrelenmesi organize iş gücünü ve yönetici zümreyi akla getirir. Bu duvarlar savunma amaçlı olup, başlıca amaç olarak, artı ürünlerin korunmasına yönelik inşa edilmiştir.
Bu dönemde Anadolu'nun batısı; Troia 1-Yortan, Beycesultan İlk Tunç Çağı 1, Phrygia-Bithynia, Karia ve Lykia-Pisidia kültür bölgeleri ile tanımlanır. Bu gruplandırmadaki başlıca nedenler arasında; mimarinin ve küçük buluntuların farklılık göstermesi, çanak çömlek gruplarının değişikliği gösterilebilir.
İlk Tunç Çağı 1 döneminin mimarisi oldukça az yerden bilinmektedir. Yalnız, yerleşim planı açısından en gösterişli bilgiyi, şu an için, Demircihöyük verir. Troia kültür bölgesinde ise, bitişik düzende inşa edilmiş megaron benzeri yapılar, bir sur duvarı ile korunmaktadır.
Batı Anadolu'da İlk Tunç Çağı - 2
Batı Anadolu'da yönetici zümrenin mimariye yansıması, İlk Tunç Çağı 2 döneminde izlenir. Buna örnek olarak Elmalı Ovası'nda yer alan, Karataş-Semayük'te hafifçe yükselen ve ana kayaya inşa edilmiş 10,70 ×7,20 metre boyutlarındaki tek odalı ama üç tarafını çevreleyen avludan oluşan yapı gösterilebilir. Bu yapı, büyük bir olasılıkla yerleşmenin yöneticisine aittir. Yapının etrafı, içine taş parçaları karıştırılmış yığın ve ince bir duvar ile çevrelenmiştir. En dışta ise, dal örme tekniğinde inşa edilip üzeri çamurla sıvanmış olan çevre duvarı yer almaktadır. İçten, bu duvara bitişik olarak tek sıra halinde odalar yer almaktadır. Bu yapı kompleksinin etrafındaki araziye, birbirinden bağımsız olarak, megaronlar ve megaron benzeri yapılar inşa edilmiştir.
Beycesultan'da da, yine aynı şekilde, yan yana dizilmiş vaziyette megaron benzeri yapılar inşa edilmiştir.
Gerçek anlamda kentleşmeden söz edecek olur isek, verilecek en güzel örnek Eskişehir-Seyitgazi yakınlarında yer alan Küllüoba'dır. Yerleşme, bu dönemde, aşağı ve yukarı şehir olmak üzere iki ayrı kesimden oluşmaktadır. Etrafı surla çevrili olan yukarı şehirde, anıtsal olarak tanımlanabilecek idari yapılar yer almaktadır.
Küllüoba
Bu dönemde; batıda Sivrihisar dağlarından, doğudaki Kızılırmak kavsinin içine doğru uzanan genişçe alan, tek bir kültür bölgesi olarak değerlendirilebilir. Bu kültür bölgesinin içinde, çanak çömlekteki farklılıklar sayesinde tanımlanan, beş ayrı grubun varlığı mevcuttur. Bunlar; Kızılırmak kavsinin içinde yer alan Alacahöyük ve çevresi, Ankara ve Polatlı, Sivas'ın batı kesimleri ile Delice ırmağı ve güneyidir.
Zonguldak ve Bolu civarında yayılım gösteren Filyos Kültürü ise, Balkanlar'dan deniz yoluyla gelen gruplara işaret eder.
İznik-İnegöl bölgesi, İlk Tunç Çağı 2 döneminde, Phrygia-Bithynia kültürü yayılımı içinde yer alır.
Batı Anadolu'da İlk Tunç Çağı - 3
Bu dönemde yaşanan belki de en önemli gelişme, yerleşmelerin sayısında olan düşüştür ama büyük yerleşmelerin sayısındaki artıştır. Dönemin kuyruksuz maymunları, artık kentlerde daha fazla toplanmaya başlamıştır.
Kervan yolları, şimdi çok daha önemlidir. Çömlekçi çarkı Troia'ya kadar ulaşmıştır. Madencilikte yeni teknikler vardır. Prestijin sembolü olan süs eşyalarının sayısında, artış gözlenir. Kültepe mezarlarından ele geçen boncuklar ile silindir mühürler ve Troia hazine buluntuları içinde yer alan lapis lazuli baltalar burada anılmaya değerdir.
Bu dönemde Kervan Yolu'nun batısında ortaya çıkan yenilikçi çanak çömlek; Yunanistan'a, Bulgaristan'a ve hatta Suriye'ye kadar yayılmıştır. Bu yayılım coğrafyası, bizim Anadolu Tunç Çağı dediğimiz oluşumun ne denli etkili olduğuna güzel bir örnektir. Diğer yandan, çanak çömlekte mevcut olan yerel oluşumlar kültür bölgelerine göre grupların ortaya çıkmasına da yol açmıştır.
Bahsettiğimiz çanak çömlek içinde depas ve tankard türü kaplar ile, Batı Anadolu'da çarkta yapılan ilk kap biçimi olan Troia tabakları sayılabilir.
Depas
Ölü Gömme Adetleri
Bölgede yer alan İlk Tunç Çağı 1 dönemine ilişkin ölü gömme adetleri hakkında ayrıntılı bir bilgiye henüz sahip değiliz. Bu konu hakkındaki en ayrıntılı bilgiyi, İlk Tunç Çağı 2 dönemi vermektedir.
Batı Anadolu'da genellikle yerleşim dışı mezarlıklar yaygındır. Adet, dört başlık altında toplanabilir: Basit mezarlar, sanduka mezarlar, küp veya çömlek mezarlar ise yalancı mezarlar.
Kimi zaman, aynı mezara birden fazla bireyin gömüldüğü de olmuştur (önceki bireye ait kemikler bir kenara itilir). Takılar kimi zaman mezar içine ve ölü üzerine bırakılmıştır, kimi zaman ise mezar dışına bırakılmıştır. Ölü hediyeleri arasında çanak çömlek grupları, madeni eşyalar, taştan veya pişmiş topraktan figürinler başı çekmektedir.
Mezar hediyelerine bir örnek...
Kaynaklar ve İleri Okuma:
- Hesiodos, İşler ve Günler, 142.148.
- Akurgal, E., 2005; ''Anadolu Kültür Tarihi'' Tübitak, Ankara.
- Frangipane, M., 2003; Arkeo Atlas, Sayı: 2, Doğan Burda Rizzoli Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş., İstanbul.
- Efe, T., 2003; Arkeo Atlas, Sayı: 2, Doğan Burda Rizzoli Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş., İstanbul.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 20:44:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2677
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.