Gündelik yaşamımızda antibiyotikler her derde deva olarak algılanmakta ve kullanılmaktadır. Antibiyotiklerin akılcı kullanımı konusundaki çalışmalar belirli ölçüde başarılı olsa da, antibiyotiklerin uygun olmayan kullanımı devam etmektedir. Bu da, antibiyotik direncinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Asıl ihtiyacı olan hastalar antibiyotikler ile tedavi edilirken daha yüksek dozlarda, çoklu ilaç kombinasyonlarıyla ya da yan etkileri olası olan antibiyotiklerle tedavi edilmek zorunda kalınmaktadır. Direncin gelişim hızına kıyasla yeni geliştirilen antibiyotiklerin sayısı yok denecek kadar azdır. Artık yolun sonuna geldiğimiz bile ifade edilmektedir. Artık insanlar daha ağır sonuçlara neden olan sepsis, verem, sıtma, zatürre ve benzeri enfeksiyonlara maruz kalmaktadırlar.
Şu anda yaşadığımız COVID-19 karantinası çerçevesinde hijyen, sosyal izolasyon ve benzeri enfeksiyonları önlemeye yönelik tedbirleri yeniden hatırladık ve öğrendik. Bu önlemler sadece COVID-19 için değil, tüm enfeksiyonlar için geçerlidir.