Evrimsel biyoloji söz konusu olduğunda hep "göz önündeki" canlılar üzerinde durulur: insanlar ve en yakın akrabası olan maymunlar bunların başındadır. Sonrasında etrafımızdaki hayvanların evrimini merak ederiz: kediler, köpekler... Tabii sonra işimize yarayan hayvanların: inekler, domuzlar, keçiler, koyunlar, vs. Ancak evrimle ilgili en harika gerçekler, bu tür yapay seçilim sonucunda evrimleşmiş "insanla ilişkili hayvanlar"da değil; daha uzakta, bizim elimizin değmediği hayvanlarda görülür. Bunlardan birisi, sinekkuşlarıdır (en ufak ve en yaygın sinekkuşlarından biri olan "arıkuşu", kimi zaman tüm sinekkuşlarını tanımlamak için kullanılsa da bu pek doğru değildir).
The Guardian gazetesi 7 Nisan 2014'teki bir yazısının başlığını, Darwin'in Türlerin Kökeni isimli kitabının son paragrafına gönderme yapacak şekilde "Sinekkuşları: Harika Güzellikteki Sayısız Canlı Evrimleşmeye Devam Ediyor" olarak atmıştı. Çünkü Dünya'nın en saygın bilim dergilerinden biri olan Current Biology dergisinde yayımlanan bir makale, sinekkuşlarının evrimsel analizini yapmıştı ve sonuç çarpıcıydı: sinekkuşları, günümüzdeki ortalama evrim hızına göre 2 kat daha hızlı evrim geçiriyordu! Özellikle And Dağları etrafındaki sinekkuşları müthiş bir evrimsel süreçten ve türleşmeden geçmekteydi.