Bilimle ve evrimle ilgili konularda iki argümanın sesi çok gür çıkar: İlki, bilimde "tesadüf" kavramına mutlak suretle yer olamayacağı iddiasıdır. Yani bazı insanlar, doğada hiçbir şeyin rastgele, tesadüfen, şans eseri olamayacağına inanır. Bu sanrı öylesine güçlüdür ki, bilimsel bir meselede bir olayın "şans eseri" o şekilde yaşandığı söylendiğinde, sanki bilimin sınırlarından çıkılmış da, imkansız bir olaydan bahsediliyormuş gibi tepkiler gösterirler. Bu, Evren'de her şeyin önceden belirlenmiş kurallara ve katı bir mutlakiyete dayalı olduğu görüşünün hatalı bir uzantısıdır. Buna az sonra döneceğiz.
Argümanlardan ikincisi ise, evrimin "tesadüflerle dolu" olduğu ve daha önemlisi, evrimsel biyolojinin her şeyi "tesadüfler" ile açıkladığıdır. Yani bu kişilere göre evrim, Evren'in başlangıcından tutun da, insanların kararlarına kadar her şeyin tesadüf eseri var olduğunu ileri sürmektedir. Halbuki sırf evrime özgü bir "tesadüf" tanımı yapmak ve diğer doğa yasalarından ayırmak büyük bir hatadır. Evrim, diğer doğa yasaları ne kadar tesadüfiyse o kadar tesadüfidir. Buna da az sonra döneceğiz.