Sahra Altı Afrika’daki Khoisan kabilesinin avcıları yıldızlı gökyüzüne baktıklarında bir kamp ateşinin küllerini, Polinezyalı denizciler benzer şekilde bulut yiyen bir köpek balığını ve Antik Yunanlılar da akan bir süt nehrini, yani "gala"yı, günümüzde "galaksi" olarak tanımladığımız oluşumu gözlemlemişlerdi.
20. yüzyılda gökbilimciler; galaksimizin, muazzam büyüklükteki bir yıldız adasının sadece bir parçası olduğunu keşfettiler ve galaksimizin kökeni hakkında fikirler ileri sürmeye başladılar. En basit deyişle gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi’nin yaklaşık 14 milyar yıl önce devasa büyüklükteki gaz ve toz bulutlarının yerçekimi kuvveti altında birleşmesiyle oluştuğunu düşündüler. Zamanla bu oluşum için iki ana model ortaya atıldı: Geniş, küresel bir "hale" ve yoğun, parlak bir "yörünge". Bundan milyarlarca yıl sonra Güneş bu yörüngelerin içerisinde dönmeye başladı. Geceleri gökyüzüne baktığımızda akan yıldızları yani Samanyolu Galaksisi’nin yörüngelerinin yan perspektifini gözlemleyebiliyoruz.