Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Dünya'nın kıvrımı 1 kilometrede 8 santimetre civarındadır. Kolaylık olması bakımından birkaç farklı mesafede Dünya'nın ne kadar kıvrıldığını yazalım:1 kilometrede 8 santimetre,2 kilometrede 31 santimetre,5 kilometrede 1.96 metre,10 kilometrede 7.85 metre,20 kilometrede 31.39 metre,50 kilometrede 196.20 metre,100 kilometrede 784.79 metre,200 kilometrede 3138.97 metre,500 kilometrede 19610.09 metre,1000 kilometrede 78319.62 metre.Bunu aşağıdaki Dünya şeklini geometrik olarak analiz ederek siz de hesaplayabilirsiniz:... Daha fazla göster
Dünya'nın kıvrımı 1 kilometrede 8 santimetre civarındadır. Kolaylık olması bakımından birkaç farklı mesafede Dünya'nın ne kadar kıvrıldığını yazalım:
1 kilometrede 8 santimetre,
2 kilometrede 31 santimetre,
5 kilometrede 1.96 metre,
10 kilometrede 7.85 metre,
20 kilometrede 31.39 metre,
50 kilometrede 196.20 metre,
100 kilometrede 784.79 metre,
200 kilometrede 3138.97 metre,
500 kilometrede 19610.09 metre,
1000 kilometrede 78319.62 metre.
Bunu aşağıdaki Dünya şeklini geometrik olarak analiz ederek siz de hesaplayabilirsiniz:
Tüm Reklamları Kapat
Dünya'nın yarıçapının (rrr) 6371 kilometre, çevresinin (CCC) 40.030 kilometre civarında olduğunu biliyoruz. Siz, belli bir mesafede (ddd), yükseklikte (hhh) meydana gelen değişimi soruyorsunuz (spesifik olarak d=1kmd=1 \text{km}d=1km olduğunda).
Bunu bulabilmek için, 1 kilometrelik mesafede açının (aaa) ne kadar olduğunu bulmamız lazım. Bunu, bir çemberin 360° derecelik tamamını, Dünya'nın çevresi olan 40.030 kilometreye bölerek 0.009° olarak bulabiliriz. 1 kilometre yerine, kilometre cinsinden başka bir mesafeyi merak ederseniz de açıyı a=0.009°×distance(d)a=0.009° \times \text{distance(d)}a=0.009°×distance(d) olarak bulabilirsiniz.
Tüm Reklamları Kapat
Sonrasında, yukarıdaki grafikte hhh değerindeki değişimi basit trigonometri ile hesaplayabilirsiniz:
Bu formülle istediğiniz her mesafedeki eğim miktarını hesaplayabilirsiniz.
Burada kusursuz bir çember ve hiçbir yüzey şekilinin olmadığı bir Dünya gibi varsayımlarda bulunulduğu için, elbette pratikte bu sayıdan ufak tefek sapmalar görülebilir. Keza atmosferik kırılma nedeniyle de cisimler ufukta salt geometriden beklenenden biraz farklı görünebilirler. Gerçek dünya, bu tür teorik modellemelere nazaran çok daha karmaşık, bunu unutmamak lazım.
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
Canlı organizmalarda bazı hücreler, diğer hücreleri zalimce silip süpürür.[1] Bu "hücresel yamyamlık" yaygın, doğal bir süreçtir: Vücudunuzdaki beyaz kan hücreleri tam şu anda milyonlarca yaşlı... Daha fazla göster
Canlı organizmalarda bazı hücreler, diğer hücreleri zalimce silip süpürür.[1] Bu "hücresel yamyamlık" yaygın, doğal bir süreçtir: Vücudunuzdaki beyaz kan hücreleri tam şu anda milyonlarca yaşlı kırmızı kan hücresini tüketiyor. ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı'nda yayınlanan yeni araştırma, bu tür "yamyamlık" davranışlarını teşvik etmek için bir grup genin kullanılmasının yeni bir kanser immünoterapisi geliştirebileceğini öne sürüyor.[2]
Bu fikir, yeni makalenin kıdemli yazarı biyolog Denise J. Montell ve meslektaşlarının, hücrelerin sindirmeye çalıştıkları şeyleri sarmasına yardımcı olan Rac ailesindeki hiperaktif gen formlarının meyve sineği embriyolarında doku ölümüne neden olduğunu fark etmesiyle doğdu. Montell değiştirilen genlerin, hücrelerin "komşularını" tüketmesine neden olduğunu söylüyor. Bu genlerin RAC adında insanlara özgü versiyonları mevcut; Montell ise bunların, Santa Barbara'daki Kaliforniya Üniversitesi'nde çalışan yeni meslektaşı Meghan Morrissey'e kanser CAR-M immünoterapisi konusundaki çalışmalarında yardımcı olup olamayacaklarını merak etti.
Günümüzde tıp doktorluğunun en saygın dallarından birisi kuşkusuz cerrahlıktır. Öte yandan klasik halk zanaatinin en önemli parçalarından birisi berberliktir. Peki bundan birkaç asır önce, bu ikisinin... Daha fazla göster
Günümüzde tıp doktorluğunun en saygın dallarından birisi kuşkusuz cerrahlıktır. Öte yandan klasik halk zanaatinin en önemli parçalarından birisi berberliktir. Peki bundan birkaç asır önce, bu ikisinin aynı meslek olduğunu biliyor muydunuz?
Berber-cerrahlık, kökenleri 13. yüzyıla kadar takip edilebilen bir meslektir. Bu dönemde şehirler henüz oldukça küçüktü ve birçok "popülasyon merkezi"nin kendisine ait bir hekimi ve hamamı ("banyo evi") bulunuyordu. İşte berber-cerrahlar, bu mini-şehirlerde görevlerini icra eden, hem saç ve sakal kesip, peruk takımı gibi kozmetik prosedürleri uygulayan, hem de kırık-çıkık düzeltme, ot-temelli tedaviler uygulama, kanama durdurma, diş çekimi, katarakt temizleme, kangrenli uzuvlara ampütasyon gibi çeşitli cerrahi operasyonları gerçekleştiren uzmanlardı. Ayrıca kupalama ve sülük tedavisi gibi sahtebilim uygulamaları da bu dönemde berber-cerrahlar tarafından uygulanıyordu. Bu kişilere "uzman" diyoruz; çünkü berber-cerrah olmak için bir kişinin 7 yılı bulabilen süreler boyunca çıraklık yapması gerekiyordu. Bu, birçok diğer meslekten daha uzun bir eğitim dönemi demektir.
Evrim Ağacı yazarları olarak gerek lisans düzeyinde, gerek yüksek lisans ve doktora düzeyinde akademik çalışmalarla da uğraşıyoruz, çünkü mesleğimiz bu. Her birimiz sadece halkın bilime erişmesini sağlamayı... Daha fazla göster
Evrim Ağacı yazarları olarak gerek lisans düzeyinde, gerek yüksek lisans ve doktora düzeyinde akademik çalışmalarla da uğraşıyoruz, çünkü mesleğimiz bu. Her birimiz sadece halkın bilime erişmesini sağlamayı kolaylaştırmanın yanı sıra, bilimi ilerletmek için çalışmalar sürdürüyoruz.
Ekibimizden Babür Erdem'in ODTÜ Biyoloji ve Genetik Topluluğu'nun, dolayısıyla Evrim Ağacı'nın akademik danışmanı olan Doç. Dr. Mehmet Somel ve öğrencileri Ekin Sağlıcan (başyazar) ve Ezgi Özkurt ile birlikte yaptığı çalışmalarından birisi, BioRxiv üzerinden yayınlandı.
Steatoda cingulata, Steatoda cinsine bağlıdır ve bu çok çeşitli, küresel olarak dağılmış aileye 3.000'den fazla türden birisidir ve dünya çapında insan konutlarında bulunan en yaygın eklembacaklılardandır.
Haluk hocam ülkenin geleceğini belirleyen ve bunun fakında olan bir insandır. Yaptığıklarına büyük minnet duymamız gereken gerçekten kaliteli bir insan. Aynı zamanda bugünkü haline kendi elleriyle kazıyarak gelmiş birisi sadece bu bile büyük bir saygıyı beraberinde getiriyor bence. Küçükken ilk izlediğim kişisel gelişim kanalıydı hayata onun sayesinde dünyaya farklı bakmayı öğrendim. O benim bugünümün mimarıdır
Haluk hocam ülkenin geleceğini belirleyen ve bunun fakında olan bir insandır. Yaptığıklarına büyük minnet duymamız gereken gerçekten kaliteli bir insan. Aynı zamanda bugünkü haline kendi elleriyle kazıyarak gelmiş birisi sadece bu bile büyük bir saygıyı beraberinde getiriyor bence. Küçükken ilk izlediğim kişisel gelişim kanalıydı hayata onun sayesinde dünyaya farklı bakmayı öğrendim. O benim bugünümün mimarıdır.
Dün gerçekleşen Güneş tutulmasının birleştirilmiş görüntüsündeki bu karanlık çizgiler de ne? Bunlar, Ay’ın görüntüsünün kenarında... Daha fazla göster
Dün gerçekleşen Güneş tutulmasının birleştirilmiş görüntüsündeki bu karanlık çizgiler de ne? Bunlar, Ay’ın görüntüsünün kenarında bulunan dağların ters dönmüş gölgeleri. Xiamen, Çin’de çekilen ortadaki görselde, Ay’ın merkezi tam olarak Güneş’in merkezinin üzerinde. Ay yine de, Güneş’in tamamını kapatmak için Dünya’dan çok uzaktaydı. Ay’ın kenarlarından yayılan ışığa ateş halkası denir. Dizinin her iki ucundaki görüntüler, Ay yüzeyindeki vadilerden akan Güneş ışığını gösterir. Ay soldan sağa doğru Güneş’in önüne hareket ettikçe, yalnızca Ay’ın çevresindeki yüksek tepeler Güneş ışığını engelleyebilir. Bu yüzden, karanlık çizgiler, Ay’ın kenarında bulunan dağların gölgesinin yansıtılmış, dağılmış, ters çevrilmiş ve büyütülmüş halleridir. Parlak bölgelere Bailey’in Boncukları denir. Dün gerçekleşen halkalı Güneş tutulmasını yalnızca doğu yarım küredeki ufak bir alanın görmesi mümkündü. Gelecek haziran ayında gerçekleşecek halkalı Güneş tutulmasını ise, kuzey yarım küredeki ufak bir alan görebilecek. Bu yılın sonunda gerçekleşecek olan tam Güneş tutulması ise, Dünya’nın en altından (Antarktika’dan) görülebilecek.
Kanser, en yalın anlamıyla, kontrolsüz hücre bölünmesi demektir. Hücreler, sürekli olarak belirli bir döngü içerisindediler. Hayatlarının çoğu "interfaz" denen ve "hücre içi sıradan olayların yapımı ve... Daha fazla göster
Kanser, en yalın anlamıyla, kontrolsüz hücre bölünmesi demektir. Hücreler, sürekli olarak belirli bir döngü içerisindediler. Hayatlarının çoğu "interfaz" denen ve "hücre içi sıradan olayların yapımı ve bir sonraki bölünme için iç hazırlıklar" olarak tanımlayabileceğimiz evrede geçirirler. Daha sonradan, DNA'dan "emrin gelmesiyle" (daha doğrusu belirli bir yüzey alanının hacme oranı değerine veya belli başlı bazı diğer kriterlere eriştikten sonra meydana gelen biyokimyasal geri bildirim sayesinde DNA'nın tetiklenmesiyle) hücre bölünmesi için özel çalışmalar başlatılır. Sırasıyla profaz, metafaz, anafaz ve telofaz evrelerinden geçerek hücre bölünmesi gerçekleşir.
Ancak işler, bizlerin lisede öğrendiği kadar basit değildir. Hücrenin normal yaşamı ve bölünme öncesi, sırası ve sonrasında pek çok zincirleme tepkimeler (İng: "cascade") meydana gelir. Bunlar, çeşitli enzim ve proteinlerce denetlenirler. Her bir faz arası geçiş, farklı metotlarla kontrol edilir. En nihayetinde ise önce DNA bölünür, telofazın son kısmında ise hücre bölünmesi gerçekleşir ve sonuç olarak tek bir hücreden, iki hücre (mayoz durumunda peşisıra iki bölünme sonucu önce iki, sonra dört hücre) meydana gelir.
Bir arkadaşım genel göreliliğin ne olduğunu sordu, bu kuramla ilgili onca şey okumuş olmama rağmen basit bir açıklama yapamadım. Bu konuda yardım etmeniz ve açıklamanız mümkün mü?
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş... Daha fazla göster
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.
Milattan Önce 440 yılında yaşamış olan Heredot, Tarih isimli kitabının 4. kitabında ritüelistik kenevir (ya da kanabis, Lat: "cannabis") kullanımından bahseder. Göçebe Avrasyalı toplumların ritüellerini... Daha fazla göster
Milattan Önce 440 yılında yaşamış olan Heredot, Tarih isimli kitabının 4. kitabında ritüelistik kenevir (ya da kanabis, Lat: "cannabis") kullanımından bahseder. Göçebe Avrasyalı toplumların ritüellerini anlatan "tarihin babası", şöyle yazıyor:
Heredot'un yaklaşık 2500 yıl öncesine ait bu iddialarına yönelik fiziksel kanıt bulunmuyordu. Nihayet, Science Advances dergisinde yayınlanan bir makalede, Çin ve Almanya'dan bilim insanları, 2500 yıl öncesine ait bir mezarlıktan elde ettikleri tahta kaplar (veya maltızlar/mangallar) içerisinde dikkate değer miktarda THC kalıntıları tespit ettiler. THC, kenevire psikoaktif etkisini kazandıran kimyasal maddedir.
YA BU YAZIYA BAYILDIM, GERÇEKTEN ÖN YARGI RADYASYON GİBİ MARUZ KALAN HERŞEYİ YAVAŞ YAVAŞ SİNSİ SİNSİ ÖLDÜRÜYOR. BİLİM ADAMLARININ BİYOLOJIK SİLAH YAPMASINA GEREK YOK ÖN YARGIYI BESLE ALGIYI YÖNET Kİ İNSANLAR O ÇIKURDAN KAFASINI ÇIKARTAMASIN :) ŞU AN YAZARKEN BİLE AYDIM YAHU RADYASYONDAN KAÇAMIYORUZ
Kuzey Pasifik Dev Ahtapotu (Enteroctopus dofleini) dişileri üç ya da dört yıllık bir ömüre sahiptir ve üreme döneminde tek seferde binlerce yumurta bırakır, ardından ölür. Öte yandan, olgunlaşmış bir... Daha fazla göster
Kuzey Pasifik Dev Ahtapotu (Enteroctopus dofleini) dişileri üç ya da dört yıllık bir ömüre sahiptir ve üreme döneminde tek seferde binlerce yumurta bırakır, ardından ölür. Öte yandan, olgunlaşmış bir kıyısal Sekoya ağacı (Sequoia sempervirens) asırlarca yaşayabilir ve her yıl milyonlarca tohum üretir (Şekil 1). [Editör notu: Sekoya ağacı ayrıca Amerikan kıyı çamı olarak da bilinmektedir.] Bu iki örneğin de göstermiş olduğu üzere organizmalar nasıl gelişim gösterdiklerine, büyümeleri için gereken sürelerde, olgunluğa ulaşma zamanlarına, belirli bir boyutta ne kadar yavru üretebildiklerine ve ne kadar süre yaşayabildiklerine göre çok belirgin farklılıklar gösterir. Bunların hepsini birden değerlendirdiğimizde organizmanın yaşam döngüsünü, yani yaşam öyküsünü; yaş, boyuta ve aşamaya bağlı gelişim, büyüme, olgunlaşma, üreme, hayatta kalabilme ve ömür uzunluğu oluşturmaktadır.
Evrimsel ekolojinin bir dalı olan yaşam öyküsü kuramındaki esas gaye, türlerin yaşam öykülerindeki dikkate değer çeşitliliğin açıklanmasıdır. Öte yandan, yaşam öyküsü evrimini önemli kılan daha başka ve merak uyandrıcı bir sebep daha vardır. Doğal seçilim aracılı adaptasyon bireylerin Darwin Uyumu değişkenliğini temel almaktadır (Ç.N: Darwin Uyumu: Bir popülasyonun, takip eden nesiller boyunca kendisini oluşturan sayısını muhafaza edebilmesi ya da artırabilmesi) ve yaşam öyküsü karakterleri yaşama uygunluğun temel bileşenleri olan hayatta kalma ve üreme özelliklerini belirlemektedir. Bu nedenle yaşam öyküsü evrimi üzerine çalışmalar, evrimsel biyolojideki en temel konu olan adaptasyonu anlamakla ilgilidir.
Soğuk havalarda dışarıda ya da soğuk suyun içinde uzun süre kaldıysanız, titreme veya parmak uçlarınızı hissetmeme gibi soğuğun o içinize işleyen etkisini hissetmişsinizdir. Peki, soğuktan donma noktasına... Daha fazla göster
Soğuk havalarda dışarıda ya da soğuk suyun içinde uzun süre kaldıysanız, titreme veya parmak uçlarınızı hissetmeme gibi soğuğun o içinize işleyen etkisini hissetmişsinizdir. Peki, soğuktan donma noktasına gelen insanlar acaba gerçekte tam olarak ne deneyimliyorlar? Dilerseniz bu sorunun yanıtına geçmeden önce, beden sıcaklığının düşmesi anlamına gelen “hipotermi” teriminin kısa bir açıklamasını yapalım.
Hipotermi; soğuk havaya veya soğuk suya maruz kalma sonucu 37°C olan normal vücut sıcaklığının 35°C’nin altına düşmesiyle meydana gelen tıbbi bir durumdur. Beden sıcaklığı bu derecenin altına indiğinde kalbiniz, sinir sisteminiz ve diğer organlarınız düzgün bir şekilde çalışamaz. Eğer müdahale edilmezse kalp atışı ve solunum tehlikeli boyutlara varacak kadar yavaşlayarak bilinç kaybı yaşanır ve sonunda ölüme sebebiyet verir.
Uzayda sonsuz büyüklükte bir kitap ele alalım; sayfa sayfa bakarsak bu kitaba, iki boyut üzerine tartışabiliriz. Sayfaları üst üste bindirirsek(sayfa kalınlığı ihmal edelim.) gerçekte olmasa da görüntü... Daha fazla göster
Uzayda sonsuz büyüklükte bir kitap ele alalım; sayfa sayfa bakarsak bu kitaba, iki boyut üzerine tartışabiliriz. Sayfaları üst üste bindirirsek(sayfa kalınlığı ihmal edelim.) gerçekte olmasa da görüntü kumesinde üç boyutlu bir matematiksel nesne(kitap) elde edebiliriz. Gerçekte, iki boyutlu nesneler üst üste katlanınca üç boyutlu nesneler oluşturmaz. Ancak biliriz ki matematiksel nesneler doğada her zaman kendini göstermez, potansiyel olarak vardır ama doğada gözlemleyemeyebiliriz. Benzer şekilde sayfa üzerindeki yazıları ele alalım;
Bu matematiksel nesne üzerine potansiyel noktaları düşünelim, bu noktalar boyut olarak var değildir ama matematiksel olarak varlığını kabul edelim. O halde bu noktalar üst üste katlanınca, birleşip bir doğru oluşturur; bu doğru, potansiyel olarak, matematiksel olarak vardır; ancak, doğada gözlem yaparak bu doğruyu fark edemeyebiliriz, tıpkı iki boyutlu sayfaların katlanınca, bir kitabın varlığının gözlemle kanıtlanamayacağı gibi.
Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı
görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
Tutulmanın Yedi Hâli Görselde sol üstten başlayarak 8 Nisan'daki tam Güneş tutulmasını yedi ayrı pozlama hâlinde takip edebilirsiniz. Görüntü dizisi, Ay'ın gölgesi Newport'tan geçerken dar tutulma yolu içinde bulunan bir teleskop ve kamera ile kaydedilmiştir. Merkezde güneş koronasının muhteşem bir görüntüsü yer alıyor. Ayrıca berrak ve karanlık bir gökyüzünde tam tutulma evresindeki Güneş'in zayıf dış atmosferini rahatlıkla görebilirsiniz. Newport'tan bakıldığında bu güneş tutulmasının tam tutulma... Daha fazla göster
Tutulmanın Yedi Hâli
Görselde sol üstten başlayarak 8 Nisan'daki tam Güneş tutulmasını yedi ayrı pozlama hâlinde takip edebilirsiniz. Görüntü dizisi, Ay'ın gölgesi Newport'tan geçerken dar tutulma yolu içinde bulunan bir teleskop ve kamera ile kaydedilmiştir. Merkezde güneş koronasının muhteşem bir görüntüsü yer alıyor. Ayrıca berrak ve karanlık bir gökyüzünde tam tutulma evresindeki Güneş'in zayıf dış atmosferini rahatlıkla görebilirsiniz. Newport'tan bakıldığında bu güneş tutulmasının tam tutulma evresi yaklaşık 3 dakika 26 saniye sürmüştür.
11 Nisan 2024 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)
📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Xiaofeng Tan
Çeviren: Utku Derin
Çeviri Editörü: Ufuk Derin
🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz
makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir
çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi
buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha
fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya
bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu
var?
Etkinlik & İlan Platformumuzda
paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından
seslendirildiğini
biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast
Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify,
iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
2024 yılında da Evrim Ağacı'nın bilim ailesinin bir parçası olmaya hazır mısınız?
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
Türkiye'nin en büyük bilim platformu olarak, 2024'te de bilim iletişimini güçlendirmeye devam etmek istiyoruz. Evrim Ağacı, sizin gibi bilimseverlerin desteğiyle büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Sizlerin maddi desteği bizim için çok değerli. 2024 yılında da bu destekle bilimi daha geniş kitlelere yayabiliriz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“
Günbatımı hakkında ufak birkaç bir şey bilmek, onun romantikliğini bozmaz.” Carl Sagan
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim
oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).